Buradasınız
Ana Sayfa > Haberler > Kanal İstanbul için ÇED raporu açıklandı: Maliyeti 75 milyar

Kanal İstanbul için ÇED raporu açıklandı: Maliyeti 75 milyar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan ÇED raporunu açıkladı. Yaşam alanı savunucularının tepki gösterdiği proje için 75 milyar lira harcanacak.

DHA’da yer alan habere göre, Son zamanlarda yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul projesi ile ilgili ÇED raporunun ilk aşaması kamuoyuna açıldı. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu 28 Kasım 2019 tarihinde yapılacak toplantıda ÇED raporunun değerlendirecek ve “Son Şekli Verilen ÇED Raporu” hazırlanacak. Üçüncü aşamada hazırlanan ÇED raporu Bakanlığa sunulacak. Bu aşamada rapora gelen eleştiriler doğrultusunda gerekli düzelmeler yapıldıktan sonra “Nihai ÇED Raporu” hazırlanacak.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu açıkladı. 45 kilometrelik kanalın 18,5 kilometresi Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajından geçecek. 7 yılda tamamlanması planlanan Kanalın proje maliyeti 75 milyar TL olarak hesaplandı. Kanalın yapımı ile birlikte Küçükçekmece Gölü’nü Marmara Denizi’nden ayıran köprü durumundaki kara parçası yaklaşık bir kilometre açılacak.

ÇED Raporuna göre yaklaşık 45 kilometrelik Kanal İstanbul projesi için yapılacak kazı çalışmalarının 4 yıl sürmesi bekleniyor. Yapılan hesaplamaya göre kazılardan 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp toprak çıkartılacak. Yaklaşık 18,5 kilometresi Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı içinden geçecek olan Kanal’ın kara kazıları yaklaşık 24,5 kilometre olacak.

İnşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişinin çalışacağı tahmin edilen kanalın genişliği 275 metre ve derinliği yaklaşık 21 metre olacak. Raporda yer alan projeye göre Küçükçekmece Gölü’nü Marmara Denizi’nden ayıran kara parçası da yaklaşık bir kilometre açılacak.

TMMOB’A GÖRE PROJE YIKIM VE FELAKET SEBEBİ OLACAK

TMMOB ise, 31 Mart seçimleri öncesi gündeme getirilen ‘Kanal İstanbul’ projesinin yıkım ve felakete neden olacağını vurgulamıştı. TMMOB, projenin neden olabileceği hasarın bilançosunu ise şöyle açıklıyor:

  • Projeyle yaklaşık 20 bin futbol sahası büyüklüğünde doğal orman yok olacak,
  • Proje kentte ve bölgede geri dönüşü imkansız ekolojik hasarlara sebebiyet verecek,
  • Proje kentin üst ölçekli planına sonradan işlenmiştir ve plan ana kararlarıyla çelişmekte,
  • Proje güzergahında üç aktif fay hattı bulunmakta, deprem ve tsunami riski de içermekte,
  • Proje ile tüm nüfus ve istihdam dengesi altüst olacak,
  • Kanal nedeniyle heyelan, toprak kaymaları ve sıvılaşma tehlikesi yüksektir,
  • Geçimini tarımdan, hayvancılıktan sağlayan yöre halkı yaşam güvencesini kaybedecek,
  • Kanalın yapım, işletim maliyeti ve geri ödeme süresindeki dengesizlikler nedeniyle kanal, telafisi imkansız sorunlar doğuracaktır .

“FİNANSAL KRİZİ AŞMAYA DÖNÜK BİR EMLAK PROJESİ”

Projeye ilişkin daha önce Evrensel Gazetesi’ne konuşan TMMOB İl Koordinasyon Sekreteri Cevahir Efe Akçelik projenin finansal krizi aşmaya dönük bir emlak projesi olduğunu söylemişti.

Kazı sırasında 1.5 milyar metreküp hafriyatın çıkarılacağını söyleyen Çelik, “Bu miktar İstanbul’da 5 bölgede bulanan taş ocağında yapılan kazının 40 katı” demişti. “Özellikle kanalın görece çürük zeminler içerisine gömülmüş olan kısımları ile Marmara’ya açılan ucunun beklenen depremden çok etkileneceği muhakkaktır” uyarısında da bulunan Çelik, hükümetin projenin gerekçesi olarak öne sürdüğü boğaz trafiğinde de artış değil; azalma yaşandığını vurgulamıştı.

DEPREM RİSKİNİ DE ARTIRACAK

Deprem alarmı verilmiş olan kentlerde deprem riskini artıracak eylemlerden kaçınmak gerektiğine dikkat çeken Akçelik, “Özellikle kanalın görece çürük zeminler içerisine gömülmüş olan kısımları ile Marmara’ya açılan ucunun beklenen depremden çok etkileneceği muhakkaktır. Diğer bir husus da gerek normal gerekse afet zamanında Kanal İstanbul’un İstanbul ile Trakya arasında özellikle ulaşım, tedarik ve ikmal açısından ciddi bir bariyer oluşturacağıdır” diye konuştu. Akçelik ayrıca büyüklüğü 7 ve üzeri bir depremin; kanalın Sazlıdere Barajı’nın kuzeyine kadarki kısmını, kanal ağzında yapılması öngörülen konteynır limanı ve yığma materyaller ile dolgu yapılarak oluşturulacak adaları ve yat limanlarını etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

İMAMOĞLU: “İSTANBUL’UN DOĞASINA AYKIRI”

31 Mart seçimleri öncesi konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Kanal İstanbul projesini kastederek “Bu şehrin böyle bir travmaya ihtiyacı yok” ifadelerini kullanmıştı. İmamoğlu, belediye başkanı seçilmesinin ardından da projeyi İstanbul’un doğasına aykırı bulduğunu ifade etmişti:

“Kanal İstanbul’la ilgili benim fikrimi herkes biliyor üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim. Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından… Ben Kanal İstanbul’u İstanbul’un doğasına aykırı buluyorum.”

“MÜCADELEYİ DAHA DA BÜYÜTECEĞİZ”

Kanal İstanbul projesi gündeme geldiği günden itibaren büyük bir özveri ile çalışmalar yürüttüklerini belirten TMMOB İl Koordinasyon Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, sürece ilişkin yaptıkları çalışmaları da şöyle ifade etti:

“Kanal güzergâhına 2 teknik gezi düzenledik, güzergâh üzerinde yaşayanları proje hakkında bilgilendirdik. İstanbul’da 30’a yakın STK ile proje hakkında toplantı yaptık ve bir yol haritası çıkardık. Halk toplantısına fikirlerimizi iletmek için gittik. Yurttaşların ve meslek odalarının temsilcilerinin salona alınmamasına ilişkin bina önünde basın açıklaması yaptık. Adından savcılığa toplantının hukuksuz olduğuna ilişkin suç duyurusunda bulunduk. Sayısız forum ve paneller düzenledik ve proje hakkında detaylı raporları basın ile paylaştık. Şimdi ise başta kanal güzergâhında bulunan ilçeler olmak üzere İstanbul’un 39 ilçesinde halk toplantıları düzenleyerek hazırladığımız raporlar kamuoyu ile paylaşacağız, bir yandan da hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top