Akbelen ormanının korunması için mücadele eden İkizköylüler, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun (DİDDK) kararı sonrası endişeliler. YK Enerji şirketine verilen izinlerin yürütmesinin durdurulmasını kaldıran DİDDK’nin kararından sonra doğan hukuksal boşluk nedeniyle şirketin zeytinliklere ve Akbelen ormanına yönelebileceğini söyleyen İkizköylüler her halükarda direnmeye devam edeceklerini söylüyorlar.

MART AYINDA DA ZEYTİN KANUNUNU AŞMAK İSTEMİŞLERDİ

DİDDK’nin kararı ile ilgili görüşlerini aldığımız İkizköy Çevre Komitesi Üyesi Deniz Gümüşel, geçen yıl mart ayında, madenci şirketlerin genişlemesi önünde büyük engel olan zeytin yasasını baypas etmek için çıkarılan yönetmelik değişikliğini hatırlattı. Yönetmelik değişikliğine karşı çok büyük bir toplumsal tepki oluştuğunu belirten Gümüşel, “Üretici birlikleri, sendikalar, yerel yönetimler, ekoloji örgütleri, çevre koruma örgütleri yönetmeliğe karşı yüzlerce dava açtı. Danıştay 8. Dairesi yönetmelik değişikliğiyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu engeli ortadan kaldırmak için -anladığımız kadarıyla, ciddi bir siyasi baskıyla ve enerji bakanlığının başvurusuyla- geçtiğimiz hafta sonu bu yönetmeliğin uygulanmasının durdurulmasına yönelik kararı, Danıştay 10. Dairesi iptal etti” dedi.

“DANIŞTAY 10. DAİRESİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇIKILMASINI ONADI”

Danıştay 10. Dairesinin daha önce verdiği kararların hukuki olmaktan çok siyasi olduğunu ve kendilerini bu yönüyle endişelendirdiğini belirten Gümüşel bu endişelerinin nedenini şu sözlerle açıkladı: “Örneğin Ayasofya’nın müze statüsünden kaldırılıp ibadete açılmasıyla ilgili karar 10. Daireden. En son İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çıkılmasına dair siyasi kararı onadı. Dolayısıyla Zeytincilik Kanunu üzerinde de siyasi bir baskı var gibi hissediyoruz. Ben bir yurttaş olarak 10. Dairenin kararlarına baktığımda bir endişe hissettim. İkizköy olarak söylemiyorum onun da altını çizeyim.”

ZEYTİNLER KORUYUCU KALKAN OLDU

Akbelen Ormanı’nın içindeki ve çevresindeki zeytinliklerin İkizköy’ün tarım alanlarındaki zeytinlik alanlar olduğunu aktaran Gümüşel, “Zeytinlikler YK Enerji’nin madenini genişletmesi için bugüne kadar bir koruyucu bir kalkan olarak görev yaptılar. Dolayısıyla Orman Genel Müdürlüğünden izin almış olsalar bile, mahkemeye Zeytincilik Kanunu’yla, zeytin mevzuatını hatırlattığımızda şirketin eli kolu bağlandı. Biz aynı zamanda alanda tam üç yıldır daha önce kamulaştırılmış alanlardaki zeytinlikleri de kestirmiyoruz şirkete. Bu yüzden kömür taşıma bandı yapamadılar, bu yüzden madenin genişletmesi için daha önce kamulaştırılmış olan alanda işlem yapamıyorlar. 2017 yılında kamulaştırılmış olan alanda işlem yapamıyorlar. Dolayısıyla onların Zeytincilik Kanunu’nu büyük bir engel olarak gördüklerini biliyoruz. Bunu bir on, on beş gün önce YK Enerji Genel Müdürü’nün basına yaptığı açıklamalardan da açık bir şekilde ifade ettiğini görmüştük zaten” diye konuştu.

“YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI BİR NEBZE RAHAT NEFES ALMAMIZI SAĞLAMIŞTI”

Akbelen direnişinin öncü kadınlarından Nejla Işık da yönetmelik değişikliğinin hemen ardından 31 Mart günü zeytinleri kesmeğe yeltendiler. 17 zeytin ağacını ‘taşıyacağız’ diyerek katlettiler, kestiler. O gün önlerinde durduk. O sökülen zeytin ağaçlarını ertesi gün geri dikmek zorunda kaldılar” dedi. Bu olayın ardından mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirten Işık, o zaman “Bir nebze olsun rahat nefes aldık”larını söyledi.

“DAVAMIZIN SONUNA KARAR ARKASINDAYIZ”

Danıştay İDDK’nin son kararı sonrası şirketin bunu fırsat haline getirebileceğini belirten Işık, “Yine her zaman olduğu gibi karşılarında bizi bulacaklar. Ne pahasına olursa olsun, zeytinlerimizi savunacağız. Ve şunu istiyoruz; 8. ve 10. dairelerin ortak bir karar vermesi gerekiyorsa bu kararı bir an önce versin. Biz davamızın sonuna kadar peşindeyiz. Bırakmayacağız. Kazanıncaya kadar uğraşacağız” dedi.

“CANIMIZ PAHASINA ZEYTİNLİKLERİ KORUYACAĞIZ”

İkizköylüler olarak yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasına çok üzüldüklerini belirten Işık şöyle devam etti: “8. ve 10. dairenin birlikte tekrar yürütmeyi durdurma kararını acilen vermesini bekliyoruz. Tüm Türkiye zeytin ittifakı oluşturdu. Zeytin ittifakıyla birlikte tüm zeytinlerimizi korumaya herkesi davet ediyorum. Eğer, yine zeytinlere giren şirket olursa karşılarında duracağız. Canımız pahasına da olsa!”Reklam

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

İkizköylü kadınlardan Aytaç Yaman da yerlerini, ormanlarını, sularını asla vermek istemediklerini belirterek” Biz mücadeleye devam edeceğiz, sonuna kadar” dedi. Kendilerinin kömür bulunan köylerinden göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Yaman, bir süre sonra şirketin kendilerini taşındıkları bu yerden de göndermek istediklerini söyledi. Yaman “Köyümüze dokunmasınlar. Muğla’mız yeşil kalsın, Muğla’mız cennet kalsın” diye konuştu.

Evrensel