Giresun‘un Şebinkarahisar ilçesinde 2003 yılından itibaren Nesko Madencilik’in işlettiği kurşun-çinko madeninin atık havuzu, 18 Kasım’da patladı. Patlayan atık havuzundan alınan numunelerin sonuçları henüz açıklanmadı.

CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı da çevreye verilen zarar ile insan sağlığında meydana gelecek risklerin olduğu bir patlama sonrasında meslek odalarından destek alınamamasına tepki gösterdi. Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süheyla Doğan ise şirket dosyasını incelediklerinde, sülfirik asit ile kostik kullanılacağı bilgisinin paylaşıldığını, bu kimyasalların siyanür kadar tehlikeli olduğunu belirtti.

CHP’Lİ TIĞLI: DENETİM VE TEDBİR YOK

Yedikardeş Köyü’nün bahçelerine karışan kimyasal atığın içeriğinde ne olduğu tartışma yarattı. Valilik, madenin faaliyetlerinin süresiz durdurulduğunu açıklamış, atık havuzundan numuneler alarak inceleme başlatıldığını duyurmuştu. Patlamanın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen henüz resmi açıklama yapılmadı. Gazete Duvar’ın haberine göre; CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, 693 bin 400 hektarlık Giresun’da 256 bin 106 hektar alanın 129 ruhsat verilerek maden şirketlerine tahsis edildiğini vurguladı, “Her ilçe madenlerden zarar gördü” dedi. Maden şirketlerine verilen “ÇED gerekli değildir” kararlarına karşı onlarca soru önergesi verdiğini hatırlatan Tığlı, bakanlığın her yapılanı ‘normal’ olarak değerlendirdiğini aktardı. Tığlı, patlama yaşanmadan önce bölgede ağaçların kurumaya başladığını, suların kirlendiğini ifade ederek denetim ve tedbir olmadığını belirtti.

EKOLOJİ BİRLİĞİ: SİYANÜR YOK AMA SİYANÜR KADAR TEHLİKELİ KİMYASALLAR VAR

Ekoloji Birliği Eşsözcüsü Süheyla Doğan, atık havuzundan etrafa yayılan kimyasalların ciddi sorunlar doğuracağına işaret ederek tartışmaların siyanür ekseninde yürümesinin doğru olmadığını söyledi. Ekoloji Birliği’nin Şebinkarahisar’da inceleme yapmayı planladığını ifade eden Doğan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sitesinde şirket dosyasını inceleyerek kullanılan kimyasalların, sülfirik asit, kostik ve başkaca kimyasalların bulunduğunu söyledi. Şirket dosyasında siyanür kullanılacağı bilgisinin yer almadığını belirten Doğan, “Dosyada yer alan ve kullanılacağı belirtilen kimyasallar, atık çamurunun içerisinde yer alıyor. Bu bahsettiğim kimyasallar da en az siyanür kadar çevreye zarar verecek.”

‘YIKILAN SADECE ATIK BARAJI DEĞİL’

Atık havuzunun yıkılmasıyla 100 bin metreküp “çok tehlikeli” kimyasal atığın Kılıçkaya Barajı ile Kelkit Ovası’na ulaştığı tahmin ediliyor. TMMOB’ye bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası‘nın bölgede gerçekleştirdiği incelemeden sonra yaptığı açıklamaya göre; 4 bin 500 tondan fazla atık malzemenin temizlendiği bilgisi paylaşıldı. Jeoloji mühendisleri, atık havuzunda oluşan deformasyonla, gövde dolgusunda oluşan kırık ve çatlaktan dolayı yıkılma yaşandığını tahmin ediyor. Tehlikeli atıkların atık barajından taşarak Darabul Deresi’ne döküldüğünü söyleyen jeoloji mühendisleri, atıkların beş kilometre sürüklenerek Kılıçkaya Barajı’na ulaştığını ifade etti. Jeoloji Mühendisleri Odası, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı eleştirerek sonuçlara ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Yıkılanın sadece atık barajı olmadığı, gelecek on yıllarımızı da etkileyecek ve yeni çevre felaketlerine neden olacak bir yıkımı da beraberinde getirdiği unutulmamalıdır.”