Aşırı kirlilik nedeniyle uzun zamandır ciddi alarm vermekte olan Gediz Nehri, nehirdeki kirlilik nedeniyle sık sık yaşanan balık ölümleri ile de gündeme geliyor. Son olarak Foça‘da yer alan eski Gediz nehir yatağında da balık ölümleri yaşandı. Edinilen bilgiye göre; binlerce balık oksijensizlik nedeniyle öldü.

Gediz Nehir yatağındaki suyun seviyesi gerek kullanım gerekse buharlaşma nedenleriyle azaldığı ileri sürülüyor. Çiftçiler tarlalarına ve doğal hayatın devamı için eski Gediz yatağına pompalarla su aktarmaya çalıştı. Ancak suyun azlığı doğal hayatı olumsuz etkiledi. Sudaki oksijenin tükenmesi nedeniyle binlerce balık öldü. Susuz kalan nehir yatağında adacıklar ve kumsallar oluştu.

“ÖLÜ BALIKLARI TÜKETMEK SAĞLIĞA ZARARLI”

Foça Ziraat Odası Başkanı Saim Demirbaş, “Suyun olmaması, kalan suyun yavanlaşması ve tuzlanmasından, sudaki oksijenin bitmesinden dolayı balık ölümleri gerçekleşti. Bu ölümler, yaklaşık 1 haftadan beri var. Çoğu sazan ve kefal türleri. Susuzluğun tek çaresi var. Ormanları yakmamak ve yağmurun çok yağması. İlçe dışından buraya gezmeye gelenlerin ölü balıkları topladıklarını duyuyoruz. Kesinlikle yapmasınlar. Bu balıklar sağlığa zararlıdır. Ölümlere sebep olabilir” dedi.

BÖLGE İÇİN DEĞERİ ÇOK BÜYÜK AMA EN KİRLİ NEHİRLENDEN

401 kilometrelik Gediz Nehri’nden, Gediz Ovası‘ndaki çiftçiler, tarımsal sulamada nehrin suyundan faydalanıyorlar. Ancak nehirdeki aşırı kirlenme nedeniyle tarımın, endüstrinin, madenlerin, kentlerin atıkları besin zincirine giriyor. Bu ovada yetişen ürünler, tüm Türkiye’de ve dünyada tüketiliyor. Ancak Gediz Nehri, Türkiye’nin en kirli ikinci nehri ve bugün için artık can çekişen bir nehir özelliğinde. Bu nedenle de sıklıkla balık ölümlerine rastlanıyor. Gediz Nehri Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir üzerinden Foça kıyılarına gelerek denize dökülüyor. Gediz Nehri’nde yaşanan sorun çok uzun yıllara dayanmakta ve sorunun bir havza sorunu olarak ele alınması gerekiyor.

Suları son dönemlerde simsiyah akmaya başlayan Gediz Nehri‘nde yapılan ölçüm ve tahliller, nehir suyunun aşırı derecede kirliliği ve sudaki ağır metallerin vahim derecede, normalin çok üstünde olduğunu gösteriyor. Bu kirliliğin en başında gelen nedenler ise sanayi tesislerinin yıllarca Gediz Nehri’ni bir atık kanalı gibi kullanarak bütün zehirli atıklarını doğrudan nehre göndermesi. Ağır metaller, toksik kimyasallar ve organik maddelerle kirletilen nehir, ayrıca insan sağlığı için de tehlike saçmaya başladı. Çiftçi arazisini Gediz’den sulasa bir türlü, sulamasa başka türlü bir dert var bekleyen. Yapacakları başka bir şey bulunmadığından bu suyu kullanmaktan başka seçenekleri yok! Tarımsal sulamada Gediz Nehri’nin önemi çok büyük. Arazilerinde Gediz’in suyunu kullanan çiftçilerin ellerinde siyah lekeler ve yaralar da oluşmaya başladı. Gediz’de yüzlerce balık ölümleri yıllarca önce başlamıştı bile.

Sıcaklıkların artması ile birlikte sular çekiliyor ve nehir dibindeki balçık açığa çıkıyor. Etrafa çok ağır bir koku yayılıyor. Her geçen saniye biraz daha kirletilmeye devam edilen Gediz Nehri, artık geçtiği yerlere lağım kokuları salıyor, tehlike ve ölüm saçıyor. Geçtiği yerlerde balıklar ölüyor, suladığı topraklar bozuluyor, bitkiler çürüyüp kuruyor. 

Gediz Nehri kirliliği ne yazık ki iklim değişikliği ve salgın günlerinde artan su kullanımı nedeniyle de ekstra önem taşıyor.