Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Maden Kanunu’nda Değişiklik Öngören Teklife Ekoloji Örgütlerinden İtiraz: “Teklifi Geri Çekin!”

Maden Kanunu’nda Değişiklik Öngören Teklife Ekoloji Örgütlerinden İtiraz: “Teklifi Geri Çekin!”

TBMM’de görüşülmesi ertelenen “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” yeniden görüşülecek. Konuya dair açıklama yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği söz konusu kanun teklifinden acilen vazgeçilmesini talep etti, tüm siyasi partilerin vekillerini söz konusu torba kanun teklifinin geri çekilmesi için görev yapmaya, çekilmemesi durumunda oylamada aleyhte oy kullanmaya çağırdı

Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne (TBMM) 29 Ocak 2024 tarihinde sunulan ve madencilik faaliyetlerinde önemli değişiklikler öngören yeni Maden Kanunu teklifinin geri çekilmesi için çağrılar artıyor.

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu‘nda görüşülen ve 5 Şubat’ta raporlanarak komisyondan geçen teklif, çevreci gruplar ve sivil toplum kuruluşları tarafından endişeyle karşılanıyor.

Teklif, madencilik faaliyetlerini kolaylaştırırken, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) raporlama sistemini zorunlu olmaktan çıkararak gönüllülük esasına dayandırıyor. Bu durum, maden kaynakları ve rezervlerine ilişkin raporlamaların uluslararası standartlarda yapılmasını gerektiren mevcut yasal düzenlemelerin gevşetilmesi anlamına geliyor.

Mevcut kanunda, 14/2/2019 tarihinde yapılan düzenleme ile muhtemel rezerv alanlarına ilişkin kaynak ve rezerv raporlamalarının, tüm ruhsat sahalarında UMREK tarafından yayımlanan koda uygun olarak; yani uluslararası standartlarda yapılması gerektiği aksi takdirde raporlanmayan alanların ruhsattan taksir edileceği belirtilerek rapor hazırlamaları için  IV. Sınıf madenlere 10 yıl, diğer madenlere ise beş yıl süre verilmişti. Bu süre 14 şubat tarihinde doldu.

MADEN KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK ÖNGÖREN TEKLİF GERİ ÇEKILSİN!

TBMM’de görüşülmesi planlanan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” İliç maden katliamı sonrasında ertelenmişti. Yeniden görüşülmesi planlanan kanun teklifine dair Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği asın ve kamuoyuna yönelik bir açıklama yaptı.

“Teklifin görüşülmesi an meselesi”

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, İliç felaketinin ardından TBMM’de görüşülmesi ertelenen Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin geri çekilmesi adına basın açıklaması gerçekleştirdi. Düzenlenen açıklamada “Söz konusu kanun teklifinden acilen vazgeçilmesi istiyoruz. Tüm siyasi partilerin vekillerini söz konusu torba kanun teklifinin geri çekilmesi için görev yapmaya, çekilmemesi durumunda oylamada aleyhte oy kullanmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin geri çekilmesi için düzenledikleri basın açıklamasında “TBMM Başkanlığı’na 29.01.2024 tarihinde sunulan 2/1959 Esas No’lu “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, esas komisyon olan Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşülmüş ve 05.02.2024 tarihinde rapor düzenlenerek komisyondan çıkmıştır. İliç felaketi nedeniyle TBMM’de görüşülmesi ertelenen Teklif’in görüşülmesi an meselesidir” sözlerini kullandı.

“Bu teklifle maden şirketlerinin önündeki tüm kapılar yağma ve talanına açılacak”

Kanun teklifinin geri çekilmesi adına açıklamalarda bulunan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “Teklifin incelenmesinde, esas amacın madencilik faaliyetlerini zorlaştıran (!) bazı uygulamaların ortadan kaldırılması olduğu görülmektedir. Yani zaten dikensiz olan gül bahçesi, daha da dikensiz hale getirilmek istenmektedir” sözlerine yer verdi.

Açıklamada TBMM’in web sitesinde yer alan bilgilere yer veren Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “TBMM web sitesinde, “Teklif ile; Maden Kanunu kapsamında uygulanan Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) raporlama sisteminin, IV. Grup maden işletme ruhsatları dışındakiler için gönüllülük esasına göre uygulanması;….” amaçlanmaktadır. Yani, değişikliğin nedeni, 1, II, III ve IV. Sınıf madenler için daha önce zorunlu olan Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) Koduna göre rapor hazırlama şartı, zorunlu olmaktan çıkartılarak gönüllü hale getirilmektedir” diye konuştu.

“Bakanlık doğal çevrenin değil, sermaye çevresinin çıkarını koruma derdinde”

Yapılan açıklamada “Mevcut kanunda, 14/2/2019 tarihinde yapılan düzenleme ile muhtemel rezerv alanlarına ilişkin kaynak ve rezerv raporlamalarının, tüm ruhsat sahalarında Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) tarafından yayımlanan UMREK Koduna uygun olarak yani uluslararası standartlarda yapılması gerektiği aksi takdirde raporlanmayan alanların ruhsattan taksir edileceği belirtilmiş ve rapor hazırlamaları için IV. Sınıf madenlere 10 yıl, diğer madenlere ise 5 yıl süre verilmiştir. Verilen 5 yıl süre 14 şubat tarihinde dolmuştur. Görülen o şirketler raporlarını hazırlamadılar ve kanunun değiştirilmesini istediler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da şirketleri hiç kırar mı? IV. Sınıf hariç, diğer madenlerden zorunluluğu kaldırmış olacaklar” vurgulaması yer aldı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “Teklifin gerekçesinde aynen şöyle yazıyor: “I. Grup, II. Grup, III. Grup ve V. Grupta olan madenler, genellikle yüzeyde veya yüzeye çok yakında bulunan, kimyasal özelliklerinin belirlenmesinin haricinde detaylı arama faaliyetlerine ihtiyaç duyulmayan madenlerdir. Bu yönüyle bu madenlerin aranıp işletilmesine ilişkin yatırımları daha çok küçük veya orta ölçekli şirketler yapmaktadır. Bu kapsamda UMREK Koduna göre rapor hazırlanması I. grup, II. grup, III. grup ve V. grup madenler için teknik olarak gerekli olmadığı gibi yüksek raporlama maliyetleri bu gruplara ilişkin madencilik faaliyetleri olumsuz şekilde etkilemektedir” açıklamasında bulundu.

“Bu teklifle ÇED süreçlerinde de şirketler için engelsizlik ve büyük kolaylık sağlanacaktır”

Yapılan açıklamada “Vah vah, yazık, şirketler zaten çok zor durumda, daha fazla masrafa girmesin, ruhsat alanı içinde istedikleri gibi at koştursun… Bu değişikliğin altında yatan sebep, iktidarca koşulsuz desteklenen inşaat sektörü için gereken taş, mermer gibi özellikle II. Grup madenlerin daha rahat çıkartılmasının sağlanmasının önünü açmaktır. II-a Grubu madenler, küresel karbon salımlarının baş aktörlerinden olan inşaat sektörünü ayakta tutan madenlerdir. Bu grupta yer alan madenler hazır beton ve asfalt yapımında, çimento üretiminde yüzde 60 oranında ana hammadde olarak kullanılıyor” ifadelerine yer verildi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “II. sınıf madenler için ÇED süreçlerinde de büyük kolaylık sağlanmakta ve “ÇED Gerekli Değildir” kararları ile işletme izni verilmektedir. 1993-2023 yılları arasında “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilen proje sayısı 77 bin 434’dür. Bu projelerin yarısı madencilik sektöründedir. Ülkemizin dağın taşı, taş ve mermer ocakları ile delik deşik edilmiştir. Bu düzenleme ile daha da kolay yol alacaklardır” sözleri kullanıldı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin açıklamasında “Yaşanması beklenen sorunların açıklanması gerektiğinin üzerinde duran Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği “Umrek raporu zorunluluğunun getiriliş amacı, ülkedeki maden kaynakları ve rezervlerinin halka açık, güvenilir ve şeffaf bir şekilde raporlanması için asgari standartları ve uygulama esaslarını belirlemek. Bu rapor sayesinde, teknik olarak mümkün, çevresel yönden kabul edilebilir ve ekonomik olarak makul bir maden ve madencilik planı oluşturulmak amaçlanıyor. Halkın erişimine açık olan bu raporlarda, sahanın geliştirilmesi, işletmesi ve madencilik faaliyetlerinin sonlandırılmasından sonra yaşanması beklenen çevresel ve sosyal ile sağlık ve güvenlik etkileri birer veri olarak yer almak zorunda” dedi.

Açıklamada “Bu raporlamanın yıl dozunu daha da arttıran sömürge tipi vahşi madencilikle mücadele etmek zorunda kalan yurttaşlar ve ekoloji örgütleri için önemi, bu tür raporların birer veri kaynağı olmasıdır. UMREK raporlarının zorunluluk olmaktan çıkartılması artık bu projelerin önünü daha da açacak, vatandaşın bilgiye ve veriye erişimini engelleyecektir. Bilgiye erişmek aynı zamanda bir demokrasi sorunudur. UMREK Raporu meselesi bir mühendislik ve maliyet değil çevresel demokrasi, doğa ve insan hakları meselesidir” sözlerini kullanıldı.

Siyasi partiler teklif aleyhine oy kullanmaya çağrıldı

Açıklama “Bu sebeple söz konusu kanun teklifinden acilen vazgeçilmesi istiyoruz. Tüm siyasi partilerin vekillerini söz konusu torba kanun teklifinin geri çekilmesi için görev yapmaya, çekilmemesi durumunda oylamada aleyhte oy kullanmaya çağırıyoruz” ifadeleriyle son buldu.


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top