14-15 Mart 2020 tarihlerinde Fatsa ve Altınordu’da yapılan toplantıya katılan ekoloji mücadelesi yürüten dernek ve platformlar sorunlarının ortak olduğunu, birlikte dayanışma içinde başarı elde edileceğini belirttiler.

Ekoloji Birliği‘nin Orta Karadeniz Bölge Toplantısı 14-15 Mart tarihlerinde gerçekleştirildi. 2020 yılının ilk Bölge Toplantısı’nı Muğla’da MUÇEP‘in evsahipliği ile gerçekleştiren Ekoloji Birliği, böylece ikinci bölge toplantısını da Orta Karadeniz Bölge Toplantısı olarak hayata geçirdi.

Fatsa’da yapılan toplantıda siyanürle altın ayrıştırma işletmeciliğinin etkileri tartışıldı. Maden sahalarının arttığının vurgulandığı toplantıda Fatsa’daki mücadele ile diğer bölgelerdeki mücadelenin birleşmesinin bir zorunluluk olduğu belirtildi. Altınordu’da (merkez) yapılan toplantıda da diğer konular değerlendirildi, yapılması gerekenler konuşuldu.

Toplantı Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Coşkun Özbucak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Özbucak, “Bölge toplantısının deneyim aktarma konusunda yararı olacak. Ekoloji Birliği olarak maden ve enerji çalıştayı yapacağız. Bu toplantı çalıştay için hazırlık özelliği taşıyor. Ege’de toplantı yapıldı. Nisan ayında da Kuzey Ege ve Marmara Bölgesi olarak yapılacak. Ekoloji Birliği bölge toplantılarıyla mücadelenin ortaklaşmasını hedefliyor. Ekoloji Birliği bileşeni ve bileşen olmayanlar birbirlerini yakından tanıma olanağı buluyor. Belki yaşadığımız sorunlar farklı ama sonuçta hepimizin yaşam alanları yok ediliyor” dedi.

Ekoloji Birliği’nin işleyişi hakkında da bilgi veren Özbucak, “Ekoloji Birliği yerellerde mücadele eden dernek ve platformların bir araya gelmesiyle oluştu. Yerellerin kendi özerkliklerini, karar alma ve uygulama haklarını korur, müdahale edilmesine de izin vermez.” dedi.

Zehirleniyoruz!

Toplantıda Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş da söz alarak maden sahası çevresinden alınan örneklerle yapılan tahlil sonucu hakkında bilgi verdi. Odabaş, “Maden sahası çevresinde derelerden alarak Kanada’da yaptırdığımız tahlil tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Sular çok kirli, ağır metal oranları çok yüksek. Yalnızca sular değil, biriken katmanlardan da alınan numunelerde ağır metaller bulundu. Bu durumda siyanürle altın ayrıştırmasının yasaklanmasını isteyeceğiz. Yalnızca su değil, toprak birikintilerden de örnekler alındı. Sularda alüminyum 9 bin, bakır 80, demir 80 kat fazla. Arselik 6-7 kat, kadmiyum 5 kat fazla.” dedi.

Birlikte mücadele etmeliyiz

 Sinop Nükleer Karşıtları Platformu (Sinop NKP) Sözcüsü Zeki Karataş da Sinop’ta verilen mücadeleyi anlatarak deneyimlerini aktardı. Karataş, “Birlikte mücadele önemli. Sorun yalnızca Fatsa’nın değil, Türkiye’nin sorunu olduğunu bilmeliyiz. Tüm yerel mücadeleleri birleştirmek gerekir.” dedi.

Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Sözcüsü Mehmet Özdağ, Samsun Çarşamba Ovası’nda yapılmak istenen biyokütle enerji santralinin ovaya ve sağlığa yönelik tehditlerini anlatan sunum yaptı. Özdağ, “Fatsa’daki beş yıllık deneyim var. Tespit edilen etkiler var. Bu deneyimlerin Samsun Kavak halkıyla paylaşılması önemli. Mücadelenin ortaklaştırılması zorunluluktur.” dedi.

Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül de, Fatsa’daki siyanürle altın ayrıştırma işletmesine yönelik mücadelelerden söz ettikten sonra Ordu’daki tüm ekolojik sorunlarla ilgilendiklerini belirterek, “HES’lere karşı verilen mücadelemiz taş ocakları, deniz dolgusu, çöp, maden faaliyetleriyle çeşitlendi. Her yerde sorun var. Tek tek değil, sorunları olanların tümü birlikte mücadele etmek zorunda.” dedi.

Artvin Çevre Platformu adına konuşan Adem Çiftçi de Cerrattepe deneyimini anlatarak, ” Sorunu yaşayan her kesimi birleştirmek gerekir. Mücadeleden başka yol yok. Her taraf maden sahası oldu. Sesimizi yükseltmeliyiz. Miting yapılmalı.” dedi.

Çöp için halk direniş çadırı kurdu

Çaybaşı ilçesi İlküvez Mahallesi’nde Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu katı atık bertaraf tesisi nedeniyle tepki gösteren halk 90 gündür vardiyalı çadır nöbeti tutuyor, tesise çöp kamyonlarının girmesine izin vermiyor. Bölge toplantısına katılanlardan söz alanlar tepkilerini dile getirdiler.

Havva Karayiğit: “OBB Başkanı sahildeki çöpleri kaldırdıklarını söylüyor. Çöpü nereye taşıdığını da söylesin. İyileştirme yapacağız diyorlar. Oysa oradan çöp kaldırılmalı. Orada sağlık sorunu var. Sağlık Bakanı, Çevre Bakanı ne yapıyor. İkide bir karşımıza askerleri çıkarıyorlar. Bizler asker yetiştiren anneleriz. Bizim karşımıza askerleri dikmesinler. Soğuktan üzerimizdeki giysiler dondu nöbette. Ayrılmayacağız. Çöpleri yaylaya çıkarmak hizmet değil. Ağaçların tepesi poşetlerle dolu. Biz oradan sonuç almadan gitmeyeceğiz. Çok üzgünüz. Büyüklerimize saygımız var. Vali bizim sorunumuzu çözmek isteseydi karşılama töreni yapardık. Orada düğünler, bayramlar yapacağız. Bizim çocuklarımızdan örgüt aramayın. İnsanlar yaşasın ki devlet yaşasın. Biz varsak sizler varsınız. Sorun askerlerle çözülecek değil. İki dudağınızın arasında çözüm. Memleketimizi bekliyoruz. Çanakkale geçilmez dedik. Burası da bizim Çanakkalemiz.  Köylü hiçbir şey bilmez sanmayın. Ben ilkokul mezunuyum. Her şeyi biliyorum. 90 gündür direnişimiz devam ediyor. Kazan kaynatıyoruz. Pancar çorbası yiyoruz. Araçlarımıza ceza kesiyorlar. Yılmayacağız. Bizim çocuklarımız AVM bilmez, dereleri bilir, orada yüzer. Vatanı korumak, toprağımızı, suyumuzu korumaktır. Bu insanların sesini duyun. 90 gündür neden çadır direnişi yapıyoruz bir sorun.

Yusuf Alpaslan: “ Çöp tesisi yapılma sürecinde iki başkan da AKPARTİLİ. Buraya çöp gelebilir incelemesi yapıldı mı? Bizi gözaltına alıyorlar. Yaklaşık elli arkadaşımız gözaltına alındı. Valimiz en son geldiğinde iyileştirme yapacağız dedi. Çöp 1200 metreye çıkarılıyor. Ünye’den 50 km. Buradaki çöpün suları ırmaklarla geri gidiyor. Hayvanlar su içmesin diyorlar. Hayvan bir tane değil ki, engelleyelim. Kirli sular tehlike yaratıyor.”

İdris Atar: “Kullanılacak çok cümle var. Sorun sağlık olunca iş değişiyor. Aklımın almadığı bir husus var. Ormanlarımız, yaylalarımız bizim için çok önemli. Bize siyaset yapıyorsunuz diyorlar. Ekolojik dengenin neresi siyaset. Doğadaki tüm canlıların yaşama hakkı var. Çöpe karşı olunmaz. Çöp üretiyoruz, çöp alanı olacak ama burası uygun değil. Üç beş kişinin cebine para girecek diye deredeki alabalığı zarar veremezsiz. Dünya virüsle uğraşıyor ama bizim orada virüs zaten var. Köylüler cahil değil. Herkes televizyondan, internetten öğreniyor. Halka rağmen hiçbir şey yapılamaz. Belediye başkanını biz seçtik. Bizi yabana atamazsınız. Biz bir adım geri atmayacağız. Bizi askerle karşı karşıya getirmeyin. Askerlere çöpü korutuyorlar. Asker de toprağımız da değerli. Bu çöp, içme suyumun üzerinde.”

Mücadele ortaklaştırılacak           

Bölge toplantılarda parti, sendika temsilcileri de söz alarak görüşlerini dile getirdiler. Karadeniz Bölgesi kapsamında dayanışmanın önemine değinildi. Ordu’da gündem olan maden işletmeciliği ve çöp sorunu birleştirilerek ortak hareket edilmesi önerildi.

Ordu ili Fatsa ilçesindeki maden sahasından görüntüler