Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Doğa katliamlarının hız kazandığı Van Gölü yok olmakla karşı karşıya

Doğa katliamlarının hız kazandığı Van Gölü yok olmakla karşı karşıya

Dünya Çevre Günü’nde Van Gölü’nün karşı karşıya kaldığı tehlikeleri değerlendiren Van Çevre Derneği yöneticileri, doğa katliamları sonucu Van Gölü’nün yok olmakla yüz yüze olduğunun altını çizdi.

Van Gölü’ndeki kirlilik ve işgal her geçen gün artıyor. Son yıllarda iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklıkta Van Gölü’nü ciddi boyutlarda etkiliyor. Aşırı buharlaşma ile beraber çekilen göl, her geçen daha büyük su kayıpları yaşıyor. Gölü besleyen birçok dere veya akarsu ya tamamen kurudu ya da seviye kaybı yaşadı. Kuraklıkla beraber kirlilik de önemli bir tehdit olarak açığa çıkıyor. İnci kefali başta olmak üzere endemik birçok canlının yaşadığı gölün çevresindeki yerleşkelere ait kanalizasyon ve katı atıklarının önemli bölümü arıtılmadan göle akıtılıyor. Akarsuların taşıdığı katı ve sıvı atıklarla her geçen gün biraz daha kirlenen gölün birçok noktasında metreleri bulan dip çamurları oluşmuş durumda.

Son yıllarda ilgili kurumlar tarafından dip çamuru temizliği yapılsa da temizleme yöntemine ilişkin eleştiriler var. Kirliliğe neden olan bir başka etmen ise Van Gölü’nü besleyen dere ve akarsular üzerinde faaliyet yürüten taş ocakları ve HES’ler. Gölün kirliliğine neden olan bu iki faaliyet, su seviyesinde yaşattığı düşüş ile kapalı bir havza olan gölün daha az beslenmesine yol açıyor.

Evsel atıklar büyük tehlike

5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Van Çevre Derneği (Çev-Der) Başkanı Ali Kalçık ve Yöneticisi Bazi Aslan, doğa katliamların yaşandığı başta Muradiye Şelalesi, Balık Bende ve Van Gölü sahilini ziyaret ederek, yaşananları değerlendirdi. Van Çev-Der Başkanı Ali Kalçık, havzada yaşayan nüfusunun evsel ve kanalizasyon atıklarının büyük bir ölçüde göle döküldüğünü söylüyor. Kalçık, “Van Gölü’nün yaklaşık 430 km çevresi var. Etrafında bin 200’ü aşkın bir nüfus yaşıyor. Bu nüfusun evsel atıklarının tamamı Van Gölü’ne akıyor. 2021 yılında yapımına başlanan ileri Biyolojik Arıtma Tesisi var ancak bu arıtmadan çok çökertme işlemi yapıyor. Yani tam kapasite ile çalışmıyor şu an bile bu alandan simsiyah bir su göle akıtılıyor. Böylesi bir vahşet uygulanıyor” diyor.

Mikrobiyalitler ortaya çıkıyor

Van Gölü’nü tehdit eden bir başka faktör de kuraklık. Havzada son yıllarda şiddetli bir buharlaşma yaşanıyor. Yağışların azalması ve yağış şekillerinin değişmesi, Van Gölü’nün çekilerek alan kaybetmesine ve havzadaki birçok küçük gölün kuruyarak yok olmasına neden oluyor. Son yıllarda yüzlerce metreyi bulan çekilmeler sonucu birçok noktada mikrobiyalitler ortaya çıkıyor. Kalçık, gölü besleyen akarsu ve akarsular üzerinde bulunan barajların önemli bir su kaybı yaşadığını kaydediyor. Kalçık’ın dikkat çektiği bir başka tehlike ise kuraklıkla beraber göl kıyısında bulunan sazlık ve sulak alanların kuruması. Kalçık şunları söylüyor:

“Maalesef bölgedeki göller, dereler kuruma noktasına gelmiş. Havzada çekilmeyen akarsu, baraj veya göl kalmamış. Yine havzada 102 akarsu ve ırmak var. Deliçay, Zilan, Engil gibi derelerin debisi yüzde 70 dolaylarında bir düşüş yaşadı. Buralar, Van Gölü’nü besleyen damarlar. Yine Morgedik Barajı, Sarı Memed Barajı gibi önemli barajlarda su oranı, kapasitesinin yüzde 30’una yaklaşmış. Hem yeraltı hem de yerüstü su kaynaklarında ciddi bir azalma var. Bu da kapalı bir havza olan Van Gölü’nde çekilmelere neden olmakta. Bu çekilmelerden dolayı sazlıklar ve sulak alanlar da yok olmaya başladı. Buralar, kent için birer nefes kaynağı. Diğer taraftan çekilen yerlere dolgu yapılıyor, yol yapılıyor. Bu sazlıklar milyonlarca canlının yaşam alanıdır. 203 endemik kuş türü yaşıyor bu sazlıklarda. Orman fakiri ve kişi başına yeşil alanın bir metreyi aşmadığı kentimizde bu sazlıkların önemi büyük. “

Kamu binaları işgali

Kalçık’ın dikkat çektiği bir başka konu ise kıyı şeridinde kamuya ait binaların yer alması. Kalçık, “Van’daki sahil yerleri devlet kurumları tarafından işgal edilmiş durumda. Yasalar ihlal ediliyor. Başta da Edremit’te konut yapan Valilik geliyor” ifadelerine yer veriyor. Gevaş, Tuşba ve Edremit sahillerinde kamu kurum ve kuruluşlarının dinlenme tesisleri ve kamplar bulunuyor. Van Ferit Melen Havaalanı, DSİ 17. Bölge Müdürlüğü Gevaş Eğitim ve Dinlenme Tesisleri, DSİ 17. Bölge Müdürlüğü Edremit Dinlenme Tesisleri, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Edremit Sosyal ve Dinlenme Tesisleri, Edremit Kaymakamlığı Ek Binası, Van Valiliği Edremit Yazlık Konağı ile Edremit Ordu Evi ve Gazinosu bunlardan sadece birkaçı.

Muradiye Şelalesi yok oluyor

Muradiye Şelalesinde bulunan ağaçların hızla kuruduğuna dikkat çeken Van Çev-Der yöneticisi Bazi Aslan da, Dünya Çevre Günü nedeniyle yetkililere çağrıda bulunarak, başta HES projeleri olmak üzere doğaya büyük zarar veren oluşumlardan vazgeçilmesini istiyor. “Yarın dönülemez sonuçlar olabilir” diyen Aslan, telafisi olmayan birçok katliamla karşı karşıya olduklarını kaydediyor. Aslan, “Başta yetkililer olmak üzere halkımıza da buradan çağrıda bulunuyorum. Van Gölü, Muradiye Şelalesi, Balık Bendi bu kent için önemli değerlerdir. Bunlara sahip çıkmak hepimizin görevidir. Eğer bu canları korumasak bu doğayı elbirliğiyle yok etmiş olacağız. Bunun için başta doğa ve canlılar olmak üzere bir bütün korumamız lazım” diye vurguluyor.


Serhat News

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top