COP26’ya uyarı ve iklim için adalet çağrısı: Şimdi iklim için mücadeleye katılma zamanıBildirilerBileşen EtkinlikleriDünyaEkolojiEtkinliklerimizHaberlerHukukİklimÖne Çıkanlar by Ekoloji Birliği - 7 Kasım 202126 Aralık 20210 6 Kasım’da Dünyadaki pek çok yerle birlikte zamandaş biçimde Türkiye’nin birçok ilinde sokağa çıkan çevre örgütleri yaptıkları açıklamalarla iklim krizine dikkat çekerek “İklim adaletini devletlerden beklemiyoruz, biz harekete geçiyoruz” dedi.31 Ekim’de başlayan ve 12 Kasım’a kadar devam edecek olan İskoçya’nın Glasgow şehrindeki BM İklim Zirvesi’nin (COP26) ana gündemini, 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana çözümsüz kalan sorunlar oluşturuyor. Ancak taahhütte bulunmalarına rağmen hala birçok ülke, fosil yakıt yatırımlarını destekliyor ve ormanların yok edilmesine göz yummaya devam ediyor.Başta Glasgow’da olmak üzere dünyanın dört bir yanında eyleme geçen yaşam savunucuları, 6 Kasım İklim Adaleti İçin Küresel Eylem Günü’nde de hükümetlere verdikleri sözleri tutma çağrısı yaptı.COP26 Türkiye Koalisyonu adı altında bir araya gelen ekoloji örgütleri, sendika ve meslek örgütleri de, dünyanın pek çok ülkesiyle birlikte zamandaş olarak 6 Kasım günü İstanbul’dan Ankara ve Ordu’ya, Çanakkale’den Giresun’a, Bursa’dan Adana’ya pek çok kentte küresel iklim adaleti için sokaklarda, kenti ve doğayı talan eden proje alanlarında eylem düzenledi. İşte etkinliklerden bazıları: ANKARA’DA ODTÜ ORMAN YOLUNDA AÇIKLAMAİskoçya’nın Glasgov şehrinde Ekim ayı sonunda başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 26’ncı Taraflar Konferansı’nı (COP26) protesto eden Yeşil Yaşam İnisiyatifi ve Yeşil Sol Parti, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) orman yolunda açıklama yaptı. Açıklamada “İklimi değil, sistemi değiştir” pankartı açılırken sık sık “ İklim krizi değil sistem krizi”, “Kahrolsun asfaltlar yeryüzüne özgürlük” sloganları atıldı. Açıklamaya ODTÜ’lü öğrenciler de destek verdi.Yaşam savunucuları Orta Doğu Teknik Üniversitesi orman yolunda açıklama yaptı.Polen Ekoloji üyesi Onur Yılmaz, ““Ekolojik krize karşı mücadele; tüm tahakküm ve sömürü ilişkilerine karşı bütünleşik bir mücadele haline gelmelidir ve yalıtık bir mücadele olarak kaldığı müddetçe başarıya ulaşması mümkün değildir” dedi.Açıklamasında, “AKP’nin neo-liberal kent ve doğa politikalarını devam ettirmektedir. ‘Bilkent-İncek Bulvarı Çevre Yolu Bağlantısı’ projesi, işte bu neoliberal kent ve doğa politikaları doğrultusunda hayata geçirilmeye çalışılan bir rant projesidir. Yalnızca üst gelir gruplarına hizmet götürme ve bir avuç zengine spekülatif rant sağlama amacını taşıyan bu yol, teknik revizyonla inşa edilmesi durumunda da büyük bir ekolojik tahribata yol açacaktır. Burada söz konusu olan tahribat; ODTÜ Kampüsü içerisindeki ekosistemlerin göreceği zarardan ibaret değildir” ifadeleri ile Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin istikrarlı bir şekilde eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ve AKP’nin yolundan gittiği eleştirisinde bulundu. (Gazete Karınca)İSTANBUL’DA KADIKÖY’DE İKİ EYLEMİstanbul‘da iki ayrı eylem gerçekleşti. COP26 Türkiye Koalisyonu‘nun çağrısıyla bir araya gelen aktivistler saat 14.00’da Kadıköy Eminönü İskelesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde “ağaçlar, nehirler, sermaye değiller” ve “Kanala değil depreme bütçe” sloganları atıldı. Eylemciler “İklim adaleti için harekete geç” yazılı pankart arkasında bir araya geldi.Kanal İstanbul, Validebağ Korusu ve Fenerbahçe Kalamış‘ta yapılmak istenen projelere karşı mücadele eden aktivistler tarafından okunan basın açıklamasında doğaya ve insana zararlı bu projelerin iptal edilmesi talep edildi. Kadıköy’deki ikinci eylemin buluşma noktası ise 15.00’da Süreyya Operası önü oldu. Eylemciler, “güneş, rüzgar bize yeter; fosilciler anca gider”, “laga luga yok fosili bırak”, “ulus yok, sınır yok, fosile geçit yok”, “şirketleri değil, gezegeni kurtar” ve “maden, santral, nükleer gezegeni yok eder” sloganları attı. Sloganlara davul ve trampet ritmleri eşlik etti.COP26’da şu ana kadar alınan kararların aktivistlerin taleplerini karşılamaktan uzak olduğu belirtilen açıklamada “İklim krizi bir oyuncak değil. 1,5 derece sınırlama hedefi öylesine belirlenmiş bir hedef değil. Bu bir varoluş yokoluş sorunu” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada şu talepler dile getirildi:Kıymetli 1,5 derece hedefine bağlı kalın ve bu hedef için daha önce görülmedik hızla ve etkide yıllık emisyon azaltımlarını gerçekleştirin.Fosillere yapılan tüm yatırımları sonlandırın, teşvikleri ve yeni projeleri durdurun ve yeni arama ve çıkarma faaliyetlerine son verin.Yaratıcı karbon muhasebesine son verin. Bunun için tüketim endekslerinin, tedarik zincirlerinin, uluslararası hava ve deniz taşımacılığının ve biyokütle yakılmasının toplam emisyon değerlerini yayımlayın.En savunmasız ülkelere vaadedilen 100 milyar doları ayırın ve iklim felaketleri için ek fonlar verin.İşçileri ve en savunmasız durumdakileri koruyacak iklim politikalarını hayata geçirin ve her alanda eşitsizliği azaltın.BURSA’DA TERMİK SANTRAL ÖNÜNDE EYLEMBursa‘da eylemciler Orhaneli Termik santrali önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.Yenişehir Çevre Platformu yaptığı açıklamada “Bileşeni olduğumuz Bursa Çevre Platformu ile birlikte Orhaneli Termik Santrali önünde basın açıklamamızı gerçekleştirdik. İklim adaleti için Tüm Dünya’da sokaklardayız” dedi.GİRESUN: ÇÖZÜM SERMAYE DEĞİL, BİZİZGiresun Demokrasi Platformu ise “İklim değil sistemi değiştir” sloganıyla eylemdeydi. Eylemde “İklim krizini sermaye değil bizler durdurabiliriz” mesajı paylaşıldı.ÇANAKKALE: SANTRALLER ÖLÜM SAÇIYORÇanakkale’nin Çan ilçesinde bulunan Odaş Çan Termik Santrali önünde de eylem vardı. Açıklamada “İlçede kanser vakaları çok yüksek oranlarda, derelerde balık ölümleri görülüyor, kilometrelerce ötede bile ağaçlar ölüyor ve külle, kimyasallarla kaplanan tarım ürünleri sofralarımıza geliyor” denildi.Açıklamada “Bugün, 6 Kasım küresel iklim adaleti eylem gününde #İklimiDeğilSistemiDeğiştir demek, ölüm saçan termik santrallere ve halkın, doğanın sağlığını hiçe sayan açgözlülere dur demek için bir aradaydık. Onlar durana kadar biz durmayacağız” ifadelerine yer verildi.Burası Çanakkale'nin Çan ilçesinde bulunan iki "zehir fabrikası" termik santralden biri olan Odaş Çan Termik santrali.Bu iki ilkel enerji santrali yüzünden Çan ilçesi ölüyor.+ pic.twitter.com/7d6IrHeHhU— Kazdağları Kardeşliği (@KazdaglarK) November 6, 2021 DÜZCE: KARADENİZ DE MARMARA DENİZİ GİBİ OLMASINDüzce Akçakoca’da da eylemciler “Karadeniz Marmara olmasın” pankartı arkasında bir araya geldi. Yapılan açıklamada “Karadeniz’in derelerinin, Ege’nin bereketli topraklarının, 12 bin yıllık Hasankeyf’in ve Dicle Vadisi’nin nasıl tarumar edildiğini; Çernobil’den Fukuşimaya nükleer santrallerin kontrol edilemez felaketlere neden olduğunu dile getirdik” denildi. (Yeşil Gazete)➕DÜZCE-AKÇAKOCA Karadeniz’in derelerinin, Ege’nin bereketli topraklarının, 12 bin yıllık Hasankeyf’in ve Dicle Vadisi’nin nasıl tarumar edildiğini; Çernobil’den Fukuşimaya nükleer santrallerin kontrol edilemez felaketlere neden olduğunu dile getirdik #GlobalDayOfAction pic.twitter.com/viok5XMiUB— İklim Adaleti Koalisyonu (@iklimadaleti_k) November 6, 2021 İZMİR: SERMAYEYİ DEĞİL DOĞAYI KORU, İKLİMİ DEĞİL SİSTEMİ DEĞİŞTİRİzmir’de ‘COP26 Türkiye Koalisyonu’ adı altında bir araya gelen çeşitli dernek ve meslek örgütleri Gündoğdu Meydanı’nda yaptıkları açıklamayla Glasgow’da başlayan BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda radikal kararların alınmasını isteyerek, “Sermayeyi değil gezegeni koru” çağrısı yaptı. Burada konuşan EGEÇEP Dönem Sözcüsü Seval Eskici, dünyaya egemen olan, tüketim kültürünü merkeze koyan anlayışın nedeni olduğu krizlerden yeni fırsatlar yaratmaya çalıştığını söyledi.Eskici, “Başına ‘yeşil’ sıfatı eklenerek yapılan ‘yeşil dönüşüm’ yatırımlarının bir ‘yeşile boyama’ olduğunu, sürdürülebilirlikten statükonun devamını anladıklarını ve yeşili araçsallaştırdıklarını biliyoruz. Karadeniz’in derelerinin, Ege’nin bereketli topraklarının, 12 bin yıllık Hasankeyf’in ve Dicle Vadisi’nin nasıl tarumar edildiğini gördük” dedi.İzmir’deki yaşam savunucuları Küresel İklim Eylemi için Gündoğdu Meydanında buluştu.Eskici, yaşanan krizlerin sorumlularının emperyalist kapitalist güçler ve onların işbirlikçileri olduğu halde dünyanın her yerinde iklim krizinin yükünü en fazla taşıyanların yoksullar olduğunu ifade etti. Eskici, “Birkaç devletin ve bir avuç zenginin ekonomik faaliyetleri sonucu küresel ısınma 2 derecelik sınırı geçmek üzere. Bilim insanlarına göre küresel ısınmanın 1,5 dereceyi aşması yeryüzündeki canlı yaşam için kritik önemdeki dengelerde geri dönüşü olmayan kırılmalara neden olacak” diye konuştu. İklim adaleti için mücadele etme zamanı olduğunu vurgulayan Eskici, “İklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuz. Fabrikalarda, iş yerlerinde, okullarda, hastanelerde yani toplumun tüm alanlarında enternasyonal bir anlayışta kenetlenmeye ihtiyacımız var. İklim adaleti için mücadele eden herkesi enternasyonal dayanışmaya çağırıyoruz” dediMUĞLA’DA MUÇEP’TEN “ARTIK YETER” TEPKİSİ!Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ise il genelinde etkinlikler düzenleyerek “İklim adaletini devletlerden beklemiyoruz, biz harekete geçiyoruz” dedi. Milas, Marmaris, Köyceğiz, Gökova, Bodrum ve Menteşe ilçelerinde bir araya gelenler yaptıkları açıklamalarda, “İklim değişikliğinin yaşanmasının sorumlusu biz değiliz ama sonuçlarından en fazla etkilenenler biz olacağız. Artık yeter diyoruz, ‘iklim adaleti’ istiyoruz” dedi.MUÇEP’in açıklamasında kentte yanan ormanlık alanların imara açılmasına izin verilmeyeceği belirtilerek “Endüstriyel Plantasyon adı altında orman katliamına son verilmelidir” denildi. İlçelerde yapılan açıklamalardan sonra Milas Yeniköy Termik Santrali önünde bir araya gelen kitle sonrasında da Akbelen Ormanı nöbet alanında forum düzenledi.ADANA’DA FOSİL YAKITLARA KARŞI COP26 EYLEMLERİKüresel İklim Eylem Günü’nde Adana’da 2 farklı yerde basın açıklaması yaptı. Adana Tabip Odası (ATO) ve Doğu Akdeniz Çevre Platformu, Adana Garı önünde, COP26 Koalisyonu Adana Girişimi İnönü Parkı’nda basın açıklamaları ile kömür enerjisinden vazgeçilmesini istedi.Gar önünde gerçekleştirilen eyleme CHP Adana Milletvekilleri Müzeyyen Şevkin, Ayhan Barut ve Orhan Sümer ile CHP ve TMMOB yöneticileri katıldı. Basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Adana’dan başlayarak tüm kömür santrallerinden vazgeçin” dedi. İskenderun Körfezi’nde Türkiye’nin narenciye, zeytin, pamuk ve tahıl üretilen topraklarında hali hazırda iki adet kömürlü termik santral bulunuyorken ithal kömürle çalışacak Hunutlu santralinin yapıldığını dile getiren Menteş, tarım arazileri ile birlikte yeşil deniz kaplumbağası gibi yüzyıllardır Akdeniz’i yuva edinen biyoçeşitliliğin de yok edildiğini ifade etti.HER 5 ÖLÜMDEN BİRİ HAVA KİRLİLİĞİ İLE İLGİLİAdana’da, 2019 yılında 30 yaş üstü her 5 ölümden 1’ine hava kirliliğinin sebep olduğu tahmin edildiğini dile getiren Menteş, “Hunutlu projesi, insan yaşamına rağmen yapılıyor! Bir sanayi tesisi istenildiği an kurulabilir ama Türkiye’nin en verimli toprakları, tehlike altındaki yeşil deniz kaplumbağasının yuvası Sugözü kumsalı kaybedildi mi milyarlar harcansa geri getirilemez.” dedi.HÜKÜMETLER FOSİL YAKITLARI DESTEKLEMEYE DEVAM EDİYORCOP26 Koalisyonu Adana Girişimi’nin açıklamasına Eğitim Sen, ÇHD, HDP, Yeşil Sol, TÖP, katıldı. Basın açıklamasını okuyan Umut Özşimşek, şunları söyledi,“Şu anda dünya liderleri geleceğimizi belirleyecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 26’ncı Taraflar Konferansı (COP26) için Glasgow’da toplantı halindeler. Küresel ortalama sıcaklık artışını 1,5℃ ile sınırlandırmak için emisyonların 2030 yılına kadar yarıya indirilmesi hedefi, bizlere iklim kaosundan çıkış için sadece yüzde elli şans tanıyan bir hedeftir. Üstelik bu yetersiz hedefin bile çok gerisindeyiz. Kritik 1.5 derece hedefinden kıyamet kadar uzağız ama buna rağmen dört bir yanda hükümetler fosil yakıtlara milyarlar harcayarak bu krize adeta körükle gidiyorlar. Tam da bu sebeple, iklim zirvesini basiretsiz karar alıcılara ve kendi kârlarından başka bir şey düşünmeyen şirketlere bırakamayız. Bugün, 6 Kasım Cumartesi küresel eylem gününde, dünyanın her yerinde aynı talepleri seslendirmek için sokağa çıkan insanlarla birlikte buradan, Adana’dan sesleniyoruz: “İklimi değil, sistemi değiştirmek gerek.”AYDIN’DA JES’LERE KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISIAydın’da “Küresel iklim Adaleti için” basın açıklaması yapıldı. Menderes İnisiyatifi Birleşenleri ile birçok kurumun Germencik Güniş JES şirketinin önünde basın açıklaması yaptı.Açıklamayı yapan Metin Aydın, JES’lerden, salınan korbanmonoksitin insan sağlığını riske atacak miktardan 3 kat fazla olduğunu belirterek, “Bugün Aydın ili Türkiye’de dolaşım sistemlerine bağı ölümlerin en fazla olduğu birinci ildir. JES merkezi diye övünülen Germencik’te 4 kat artmıştır. Son 5 yılda kansere bağlı ölümler Türkiye ortalamasının 9 kat üstündedir” dedi. Vahşi JES uygulamaları karşısında yetkililerin sessiz kaldığını söyleyen Aydın, JES’lere ve iklim krizine karşı mücadele çağrısında bulundu. (Evrensel)ANTALYA: İKLİM ADALETİ İÇİN MÜCADELEYE KATILIN ÇAĞRISI6 Kasım İklim Adaleti İçin Küresel Eylem Günü’nde, dünyanın birçok kentinde olduğu gibi Antalya’da da bir eylem vardı. Eylem, 6 Kasım Cumartesi günü Antalya Ekoloji Meclisi’nin çağrısıyla saat 14.00 de Attalos Heykeli önünde gerçekleştirildi.COP26 Türkiye Koalisyonu’nun diğer kentlerde de duyurulması için hazırladığı basın açıklamasında, tüketim kültüründen beslenen kapitalizmin ekolojik krizin müsebbibi olduğu dile getirildi. Açıklamada, Dünya’nın hemen her yerinde, felaketlere sebep olan bu gidişattan en çok küresel güneyin ve yoksulların etkilendiği söylendi. Bu iklim adaletsizliğin giderilmesi için “yeşil badana” anlamına gelebilecek “yeşil devrim” adıyla sunulan makyaj önlemlerin, ciddiyetten uzak olduğu ve tam bir radikal dönüşüme ihtiyaç dillendirildi.Gezegenin en büyük kirleticileri arasında yer alan ABD, Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkelerin ardından, Türkiye’nin de dünya karbon salınımında 16.sırada olduğu ve bu oranla büyük bir sorumluluğa sahip olduğu açıklandı. Basın açıklamasının sonunda, iklim adaleti için gerekli radikal dönüşümün kapitalistlerin inisiyatifiyle kendiliğinden olmayacağı öngörüsüyle şu cümlelerle mücadele çağrısı yapıldı:“Gezegenin ve türlerin geleceği için, yoksullara, yerlilere, kadınlara, canlılara ödetilen bedellerin daha da ağırlaşmasını engellemek için, dünyanın dört bir yanından gelen sesleri ortaklaştırıp büyüterek ekolojik sorunların en önemli göstergesi olan iklim krizine karşı hükümetlerin sorumsuzca davranışlarının ve ekolojik suçların üstünün örtülmeye çalışılmasını teşhir ediyoruz! Bugün bu koalisyonu kurmamıza ve harekete geçmemize neden olan iklim krizinin nedeni; insanın emek gücü de dahil, doğanın her parçasını metalaştıran kapitalizmdir! Bizleri; açlık, savaş, yoksulluk, göç, eşitsizlik ve ekolojik yıkıma maruz bırakan kapitalizmin krizine dair çözümü, halkların dayanışması ve birlikte mücadelesi ile bula cağımıza inanıyoruz. Ve iklim adaleti için mücadele eden herkesi enternasyonal dayanışmaya çağırıyoruz.” (Yeşil Gazete)ANTAKYA: İKLİM ADALETİ, HEMEN ŞİMDİCOP26 Hatay Koalisyonu’nun, Büyük Antakya Parkı’nda düzenlediği açıklamada “İklim adaleti için hareket geç” pankartı açıldı, “Doğayı ve yaşamı savunacağız”, “İklim adaleti hemen şimdi”, “Artık düşünmeye değer ne varsa ekolojik olmak zorunda” dövizleri taşındı.Kitle adına açıklamayı okuyan Selver Büyükkeleş, “Nerede olursak olalım iklim adaleti için mücadele etme zamanı. Çünkü iklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuz” dedi.Eyleme İHD Hatay Şubesi, SES Hatay Şubesi, Eğitim Sen Hatay Şubesi, Hatay Tabip Odası, Halkevleri, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Doğanın Çocukları, Ekoloji Politik, TİP Ekoloji Komisyonu, HDP, Liseli Serüvenciler, Direnişin Renkleri, Mor Dayanışma ve Kaldıraç destek verdi.MERSİN: NÜKLEER ÖLÜMDÜR, NEFES ALAMIYORUZ!Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Atatürk Parkı’ndaki Saat Kulesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, yaşanan iklim krizine dikkat çekerek, rant ve betona karşı herkesi doğaya sahip çıkmaya çağırdı.Daha sonra aynı yerde Mersin İklim Adaleti İnisiyatifi üyeleri de basın açıklaması gerçekleştirdi. “İklim krizini halkların dayanışması değiştirecek” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Nükleer santral ölümdür” ve “Nefes alamıyoruz” dövizleri taşında.Açıklamada konuşan HDK Mersin Eş Sözcüsü Şerife Kılıç, doğanın talanını hızlandıran savaş stratejilerine karşı barış talebini her yerde dillendirmek gerektiğini kaydetti. İlkim krizinin önemine değinen Kılıç, iklim adaleti için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi.Mersin Limanı’nın genişletilmesine karşı açılan davada verilen “yürütme durdurma” kararına şirketin itiraz etmesi sonucu 16 Kasım günü keşif yapılacağını belirten yaşam savunucuları, Mersinlileri keşfin yapılacağı gün için çevreye sahip çıkmaya çağırdı. (sendika.org) Balıkesir’de İklim Adaleti için Küresel Eylem Günü”nde Altınoluk’ta ve Çan Odaş termik santralinin yakınında basın açıklaması yapıldı. BALIKESİR: İKLİM ADALETİ, DOĞA VE YAŞAM İÇİN EYLEMDEYİZBalıkesir’de de “6 Kasım İklim Adaleti için Küresel Eylem Günü”nde Altınoluk’ta ve Çan Odaş termik santralinin yakınında basın açıklaması yapıldı. Ayvalık Tabiat Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP) ile Kazdağları Doğal ve Kültürel Değerleri Koruma Derneği’nin birliktelik ve dayanışmasıyla gerçekleştirilen etkinlikte yapılan ortak basın açıklamasında; iklim krizinin nedenleri ile çözüm yolları vurgulandı.Açıklamada “İklim adalet, doğa ve yaşam için eylemdeyiz” ifadeleri ile kapitalizmin ekonomi ve çevre politikalarının gezegenimiz yok oluş sürecine sürüklediğinin göstergesi olarak iklim krizi, küresel ısınma gerçeklerinin yaşandığı belirtildi. Kuraklık tehdidi, sel felaketleri, orman yangınları gibi doğal afetlerin de bu nedenle yaşanmakta olduğu ifade edilirken, kapitalist sistemin sömürü düzeninin yaşadığımız yüzyılın başında doğaya yönelik sömürüsünü gözü dönmüşçe arttırması sonucunda kendi yarattığı ekonomik krizini ekolojik krize dönüştürdüğü vurgulandı.Doğaya karşı yapılan bu ekokırımın bir de pandemi süreci ile insanlık için bir tehdit geldiği vurgulanarak bu nedenle herkesin iklim adaleti, doğa ve yaşam için, ekolojik yıkıma karşı mücadeleye katılarak geleceğe sahip çıkmasının zorunlu hale geldiği belirtildi. Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print