İzmir’in Çeşme ilçesinde bulunan Musalla Mahallesinde SabancıSA’ya ait Vega Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan projeye vatandaşlar tepki gösterdi.

İzmir‘in Çeşme ilçesinde bulunan, Musalla Mahallesinde, Vega Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Çeşme Rüzgar Enerji Santrali Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali” projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başladı. İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından verilen “ÇED gereklidir” kararının ardından başlayan süreç devam ediyor. Proje dosyasında, alanının Çeşme ilçe merkez yerleşim alanının yakınında az sayıda kalmış yapılaşma olmayan alanda olduğunu belirten Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, proje alanının “Doğal SİT Alanında kalması, proje alanı ve yakınlarında hayvancılık faaliyeti yapılıyor olmasına” dikkat çekti. Çeşme GES Projesi ile ilgili olarak Çeşme Çevre Derneği Başkanı ve Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ahmet Güler ve Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka ile konuştuk.

TARLA VASITLI ARAZİLER BULUNUYOR

Proje dosyasında yer alan bilgiye göre Çeşme Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesi işletiliyor. Tarla vasıflı çok sayıda şahıs parseli (14 adet) bulunan alanı kapsaması, proje kapasitesinin proje alanı 20 hektar ve üzerinde veya kurulu gücü 10 MWm ve üzerinde olan güneş enerji santralleri) belirtilen kapasiteye yakın olması; projenin olası olumsuz etkilerinin ve kümülatif boyutunun daha detaylı incelenebilmesi, kurumsal ve sosyal bütün tarafları ve boyutlarıyla ele alınabilmesi için proje ile ilgili ÇED Raporu hazırlanması gerektiği belirtildi.

‘HAZİNE ARAZİLERİNE EL KOYMAYI MI AMAÇLIYOR?’ 

Çevresel Etki Değerlendirmesi başvuru dosyasının halkın görüşüne açıldığını belirten Dr. Ahmet Güler, SabancıSa’ya ait Çeşme’deki Wega enerji şirketinin niyeti GES güneş enerjisi santrali yapmak değil “HAK” -hazine arazisi kapmak- projesi olduğunu söyledi. Çeşme Çevre Derneği olarak, Sabancı Vega şirketinin Çeşme’de yapmayı planladığı ÇED toplantısına karşı çıktıklarını ifade eden Güler, “Dernek olarak güneş enerjilerini desteklediklerini ancak bunların tarım arazileri, halka yakın yerleşim birimleri ve kıymetli arazileri işgal edecek amaç taşımamaları gerekir” dedi.

RES İŞGALİ GES İLE SÜRÜYOR

Çeşme Çevre Platformu (ÇEŞÇEP) olarak yağma politikalarına karşı mücadele ettiklerini belirten Güler, “Sabancı Holding’e ait olan Vega şirketi zaten haksız ve hukuksuz olarak çeşmenin en manzaralı tepelerinde yer alan 480 dönüm araziyi haksız hukuksuz üzerine geçirdi. Bu arazide sadece altı adet rüzgâr pervanesi olduğunu, bu arazinin değerinin rüzgâr pervanelerini neredeyse 100 katıdır. Eğer yeni bir güneş enerji testi yapmak istiyorlarsa ellerindeki bu araziye kursunlar. Neden hazineye ve 14 şahsa ait olan 58 dönüm arsaya daha göz koydular? Biz ÇEŞÇEP olarak bu yağmaya karşı çıkacağız” diye konuştu.

“SERMAYENİN ALGI OPERASYONU”

Temiz enerji olmadığını bunun tamamen sermayenin bir algı operasyonu olduğunu aktaran Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka, “Güneş panellerinde FV piller kullanılıyor. Foto Voltaik pillerin yapımında kullanılan galyum arsenit, tellür, gümüş, kristal silikon, kurşun, kadmiyum ve diğer tehlikeli atık niteliğindeki ağır metaller bulunuyor. Kullanılan kalem pillerin de tehlikeli atık olmaları nedeniyle özel önlemler alınarak gömülmüyorlar mı? Belediyeler, çevre örgütleri atık pil toplama kampanyaları yapmıyorlar mı?” dedi.

25 YIL SONRA BU PANELLER NE OLACAK?

GES’ler de kullanılan panellerin kullanım ömürlerinin 25-30 yıl olduğunu sözlerine ekleyen Barka, “On binlerce ton ağır metal nasıl arıtılacak? Kullanım sürelerindeki çevresel ve ekolojik etkileri hesaplanmıyor.  Önlem alınmadığı gibi bu sorulara kimse cevapta vermiyor. ÇED Raporlarında bunlardan ve alınan önlemlerden söz ediliyor mu? Maalesef ÇED Dosyasında buna ait bir satır açıklama yok” dedi.

Ramis Sağlam / Evrensel