Çeşme Kent Konseyi, İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından aralarında Çeşme’nin de bulunduğu İzmir’in 16 ilçesinde 33 jeotermal sahasının ihaleye çıkarılmasına tepki gösterdi.

İzmir’de valiliğin şok edici JES kararına karşı tepki büyürken, bağlı ilçelerde de karara yönelik tepki ve eleştiriler yükseliyor. Çeşme Kent Konseyi, yazılı bir açıklama yaparak,  İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından aralarında Çeşme’nin de bulunduğu İzmir’in 16 ilçesinde 33 jeotermal sahasının ihaleye çıkarılmasının kabul edilemeyeceğini açıkladı.

“Asla kabul edilemez”

Çeşme Kent Konseyi’nin yazılı açıklamasında, Çeşme, Urla, Karaburun, Seferihisar, Aliağa, Dikili, Bergama, Tire, Torbalı, Ödemiş’in de aralarında olduğu 16 ilçede, 33 jeotermal sahasının kiraya verilmek üzere ihaleye çıkıldığı belirtilerek, ” Toplam 95 bin 330   hektar  yüzölçümüne sahip 33 sahada Jeotermal kaynak aranacağı, 8078 hektar büyüklüğüne sahip mevcut 2 Jeotermal sahasında ise işletme haklarının devredileceği ilan edildi. Açık teklif arttırma usulüne göre ihalenin 14 Kasım 2019 tarihinde yapılacağı duyuruldu. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı hepimiz için bilinen bir sorundur. Ancak enerjide kullanılmayan kapasitenin kurulu güce oranının % 21, kayıp-kaçak oranının % 17’ler civarında olduğu ülkemizde enerji yatırımları ve gerçek kamu yararı arasında denge kurulması bir zorunluluktur. Ülkenin enerji ihtiyacı var diyerek, en verimli tarım alanlarında JES’leri kurmak asla kabul edilemez” denildi.

“1 milyon dönüm araziyi etkileyecek”

İhaleye çıkarılan alanlar İzmir ili’nin en verimli tarım alanlarını kapsadığı belirtilen açıklamada, “Kurulacak JES’lerle İzmir ili tarım alanlarının 1/3’ünü, yani bir milyon dönüm araziyi etkileyecektir.  İktidarın gücünü arkasına alan gözünü kar hırsı bürümüş sermaye, Jeotermal maskesiyle halkın yaşam alanlarına saldırıyor. JES’lerin hiç de temiz enerji olmadığını Aydın ve Denizli illerinde yaptığı tahribatlarla biliyoruz. Bu saldırıyı yapan iradenin yaptığı vatana ihanetle eşdeğer bir uygulamadır. Dağlarımızda yağ yapan zeytin ağaçlarımızı, ovalarımızda bal yapan üzüm bağlarımızı korumak için direnmeye çağırıyoruz. Direnmek bir insanlık onurudur. Direnenler kazanır. İzmir’in dağlarında çiçekler açsın. JES istemiyoruz” diye ifade edildi.