Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Çanakkale’de “Vahşi Madenciliğe Hayır” mitingi

Çanakkale’de “Vahşi Madenciliğe Hayır” mitingi

Çanakkale’de çevre örgütleri ve STKlar”Kazdağları’nda vahşi madenciliğe hayır” mitingi düzenledi. Mitinge mitinge Çanakkale ve Balıkesir’de bulunan çevre dernekleri ile Eskişehir’den ve farklı illerden dernekler de katıldı. 

Çanakkale’de, ülkenin oksijen deposu olarak adlandırılan ancak yüzde 79’u maden şirketlerine ruhsatlı Kazdağları için “Vahşi Madenciliğe Hayır” mitingi gerçekleştirildi. 5 Ekim Cumartesi günü (dün) gerçekleştirilen mitinge; Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği Başkanı ve üyeleri, Kazdağı Koruma Derneği, Ekoloji Birliği, BURÇEP, Çan Çevre Derneği, Gökçeyazı Türkmen Dağı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği, Devrimci Gençlik Dernekleri, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Sivil Toplum Kuruluşları ve üyeleri, gibi birçok yerden katılım sağlandı.

Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP) ile Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “Vahşi Madenciliğe Hayır” mitinginde, ekoloji örgütleri ile sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleri ile siyasi parti temsilcileri, ilçe vatandaşları yanı sıra ayrıca çevre illerden de misafirler katılımlar oldu. Mitinge katılım sağlayanlar “Cengiz şaşırma sabrımızı taşırma, havama suyuma toprağıma dokunma, birleşe birleşe kazanacağız” sloganları attı. Mitinge bazı vatandaşlar çimden kıyafetlerle katıldı. Çim kıyafetli vatandaşlar bu durumun, bugün için daha vurucu bir görsele ihtiyacı olduğunu ve bunu başardıklarını dile getirdiler. Sloganlar ve müzikler eşliğinde ilerleyen miting, Cumhuriyet meydanında Grup Dost Yürek ve Ağaçlara Şarkı Söyleyen Kadınlar destek konseri ile sonlandırıldı. 

“Şirketler her türlü yolu ve hukuksuzluğu uyguluyor”

Miting, saat 17.00’de Eski Salı Pazarı’nda toplanan yurttaşların Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüşüyle başladı. Mitingde “Vahşi madenciliğe hayır”, “Kazdağları’nın üstü altından değerlidir”, “Madenci şirket, Kazdağları’nı terket” ve “Ferman padişahın, dağlar bizimdir” gibi sloganlar atıldı. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamada Kazdağları Ekoloji Platformu adına Füsun Kayra basın metnini okudu.

Füsun Kayra, Kazdağları’nın yüzde 79’unun ruhsatlandırılmış olduğunu ve yüzde 41’inin aktif ruhsatlı alan olduğuna dikkat çekti. Bu yoğunlukta madencilik faaliyetinin tüm ekosistemi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapıyı tehdit ettiğini dile getiren Kayra, “Kazdağları 1600’den fazla ruhsat ile 90 civarında yerli ve yabancı şirketin talanına açık hale getiriliyor. Uşak Kışladağ, Kütahya, Bergama, Giresun, Ayvalık, Artvin Murgul ve Erzincan İliç’te yaşanan kazalarda vahşi madenciliğin neden olduğu doğa ve insan kıyımları yaşanmışken Kazdağları’nda böylesi felaketlere geçit vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bölgede devam eden madencilik faaliyetlerinin tarım ve hayvancılığı tehdit ettiğine dikkat çeken Kayra, “Bölgemizin ve ülkenin gıda güvenliği için büyük öneme sahip olan ve yıllar boyu gelir ve istihdam sağlayan tarım ve hayvancılığı bitirecek olan, en fazla 8-10 senelik geçici istihdam yaratan kirli, vahşi madencilikte ısrar etmenin, yoksulu daha da yoksul, varsılı daha da varsıl yapan ve riski halka yıkan bu politikaların kimlere, hangi sisteme ve sermayeye hizmet ettiğinin farkındayız” dedi.

“Her ağacı tek tek savunmak zorundayız”

Vahşi madenciliğin geri dönüşsüz bir doğa yıkımı olduğunu belirten Kayra, şunları söyledi:
“Teck Cominco, Pilot Gold, Fronteer, Alamos, SSR Mining, Eldorado Gold, Liberty Gold, Stratex, Centerra gibi çokuluslu şirketler ile Cengiz Holding, Nurol Holding, Eczacıbaşı, Koç Holding, Zorlu, Tüprag, Ciner Grup, Koza, Bahar Madencilik, CVK gibi yerli şirketler, siyasi iktidar ile işbirliği yaparak, Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve benzeri diğer banka ve finans kuruluşları tarafından kredilendirilerek ülkemizin dağlarında, ovalarında, ormanlarında hak sahibi oluyorlar. Bugün Cengiz Holding’e ait Truva Bakır Madenciliğin Bayramiç ve Çan sınırları içinde kalan Halilağa Bakır Madeni projesinde 1 milyona yakın ağacın üzerlerine çarpı işareti atılarak işaretlendiği, gövdelerinde çentiklenmek suretiyle izler bırakıldığı bir ormanlık alanda, korku ve endişe ile her an kesilmeyi bekleyen o ağaçlara sarılmaya mecburuz. Lapseki’de Nurol Holding’e ait TÜMAD’ın yok etmeyi hedeflediği her ağacı tek tek savunmaya mecburuz.”

Bölge halkının evlerini, geçim kaynaklarını, sularını, topraklarını kaybetme kaygısına dikkat çeken Kayra, “Çanakkale halkının daha önce de sahip çıktığı Kazdağları’na yeniden sahip çıkacağını, köylerimizin, köylülerimizin yanında duracağını, bu doğa katliamının karşısında duracağını biliyoruz. Ülkemizin her yerini kuşatan vahşi madenciliğe karşı Çanakkale’den, Kazdağları’ndan sesimizi yükseltiyoruz, bu ses ülkenin dört bir yanından duyulsun, çoğalsın ve yankılansın istiyoruz” diye konuştu.

“Halkın sesini, doğanın çığlığını duymayan bir iktidar var”

Ardından Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği adına Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek bir konuşma yaptı. Erkek, “havamıza, suyumuza, toprağımıza dokunmayın” diyen halkın sesini duymayan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını belirterek, “Bu tek adam sisteminde yargı bağımsız ve tarafsız değil. Meclis maalesef güçlü değil. Basın özgür değil. Onun için dayanmamız gereken bir tek şey kalıyor. Halkın gücü. Onun için sizler çok önemlisiniz, iyi varsınız” dedi.

Vahşi madenciliğe karşı seslerini yükselttiler: “Defol Cengiz!”

Kamuoyu baskısı olmadan sonuç almanın mümkün olmadığını belirten Erkek, Alamos Gold’a karşı verilen mücadeleyi hatırlattı. Ardından Çanakkale’nin köylerinden kadınlar konuştu.

Çanakkale Yanıklar Köyünden bir kadın çiftçilik, hayvancılık yaptıklarını, sularının kirletilmesini istemediklerini vurgulayarak, “Biz Cengiz Holding’i istemiyoruz, para istemiyoruz, altın hiç istemiyoruz. Ağaçlarımıza dokunulmasın, ağaçlar olmazsa sular olmaz. Dağlarımızın suları kaçtı. Tankerle su getiriyoruz hayranlarımıza da kendimize de. Cengiz defolsun, suyumuza, toprağımıza dokunmasın” dedi.

Açıklamanın ardından miting alanında, Grup Dost Yürek ve Ağaçlara Şarkı Söyleyen Kadınlar destek konseri verdi.


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top