Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Çaldağı davasında yargılama süreci yeniden başladı

Çaldağı davasında yargılama süreci yeniden başladı

Turgutlu’da Çaldağı’nda yapılması planlanan nikel madeni projesine karşı yıllardır süren hukuk mücadelesinde yeni bir aşamaya geçildi. Daha önce açılan davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından “ihlal” kararıyla bozulmasının ardından davacılar yeniden yargılama talebiyle dilekçelerini verdiler.

Manisa’nın Turgutlu ilçesinde, Çaldağı’nda yapılması planlanan nikel madeni projesine karşı yıllardır süren hukuk mücadelesinde yeni bir aşamaya geçildi. Daha önce açılan davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından “ihlal” kararıyla bozulmasının ardından, davacılar yeniden yargılama talebiyle dilekçe vermek üzere adliyeye geldi.

Yankı Gazetesi’nin haberine göre; Turgutlu Adliyesi önünde bir araya gelen davacılara, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, CHP Turgutlu İlçe Başkanı Hasan Ayma, Turgutlu Çevre Derneği üyeleri ve çevreciler destek verdi. Adliye önünde yapılan basın açıklamasında, Çal Dağı’ndaki nikel madenlerinin kapatılması talebi bir kez daha yinelendi.

Turgutlu Çevre Derneği Sözcüsü Vedat Özçömlekçi, yaptığı açıklamada Gediz Ovası’nın ciddi risk altında olduğunu vurguladı. Özçömlekçi, şunları söyledi:

“Turgutlu Çevre Derneği olarak Gediz Ovası’nda olası tüm riskleri göz önünde bulundurarak mücadele ediyoruz. 2013 yılında açtığımız davayı kaybetmiştik. Bunun üzerine davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdık ve oradan bizim lehimize bir karar çıktı. Karar bozuldu, şimdi yeniden yargılama süreci başladı. Bugün de bu süreci başlatmak için buradayız.”

Özçömlekçi, daha önce 144 davacıyla birlikte açılan davanın yerel ve ulusal mahkemelerde reddedildiğini hatırlatarak, AİHM’nin “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” hükmettiğini ve bu gerekçeyle davanın yeniden görülmesinin önünün açıldığını ifade etti.

Yeniden yargılama süreci başlatılacak

Çaldağı’nda faaliyet göstermesi planlanan nikel madeni için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 19 Ocak 2006 tarihinde “ÇED Olumlu” kararı verilmiş, bu kararın yaklaşık 300 bin ağacın kesilmesine yol açacağı ve telafisi mümkün olmayan çevresel zararlar doğuracağı gerekçesiyle yurttaşlar tarafından dava açılmıştı.

10 yılı aşkın süredir devam eden hukuk mücadelesi 2019 yılında AİHM’ye taşınmış, mahkeme kısa süre önce verdiği kararla Çaldağı davasında “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” hükmetmişti. Bu karar, yöre halkı ve çevreciler tarafından uluslararası düzeyde önemli bir kazanım olarak değerlendirilmişti.

Bugün verilen dilekçelerle birlikte, daha önce davacı olanlar ve yeni müdahil olmak isteyen yurttaşlar yeniden yargılama sürecine resmen dahil oldu. Çevreciler, Çaldağı’ndaki mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. (Yankı Gazetesi)

NELER OLMUŞTU?

Turgutlu İlçesi’nde Çaldağı Bosphorus (Sardes) Nikel Madencilik AŞ’ye Çevre Bakanlığı tarafından 19 Ocak 2006 tarihinde verilen “ÇED olumlu kararı”  yargıya taşınmış, yaklaşık 300 bin ağacın kesileceği belirtilerek, “hukuka aykırılık” ve “telafisi olanaksız zararlar” dolayısı ile yürütmenin durdurulması talep edilmişti.

18 yıldır devam eden yargılama sürecinde konu AİHM’e taşınmıştı. AİHM, 8 Temmuz 2025 tarihinde adil yargılama ilkesinin ihlal edildiğine karar verdi. Kasım ayında da karar kesinleşti. Bunun üzerine halk yeniden harekete geçti.

Evrensel’den Ramis Sağlam’ın haberine göre; Manisa İdare Mahkemesi’nde 2007 yılında başlayan dava sürecinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ve mahkeme 2008 yılının sonunda davanın reddine karar vermişti. Karar, davacılar tarafından 23 Şubat 2009 tarihinde yürütmenin durdurulması istemiyle temyiz edildi. Anayasa Mahkemesi kararına dayanılarak 24 Haziran 2009 tarihinde yeniden yürütmenin durdurulması talep edildi, temyiz incelemesi sonunda Danıştay 14. Dairesi, 21 Mayıs 2013 tarihinde gerekçesiz kararıyla yerel mahkeme kararını onadı.

Maden firmasının Çaldağı’ndaki çalışmaları sırasında yarattığı ve halkın “cehennem çukuru” adını verdiği siyanürlü havuz

Düzeltme talebi de reddedildi 

Vatandaşlar, 5 Temmuz 2013 tarihli dilekçeleriyle düzeltme talep etti, Danıştay 14. Dairesi 2015 yılında bu istemi de gerekçesiz biçimde reddetti. Daha sonra vatandaşlar 20 Aralık 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundular. Anayasa Mahkemesi, başvuruyu inceledikten sonra 2019 yılındaki kararıyla makul sürede yargılanma hakkına ilişkin iddia yönünden başvuru yolları tüketilmediğinden, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkına ilişkin iddia yönünden ise kişi yönünden yetkisizlik gerekçesiyle kabul edilemezlik kararı verdi. Bunun üzerine Avukat Arif Ali Cangı ve bir grup vatandaş tarafından dava; özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, sağlıklı çevrede yaşama hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlali nedeni ile 2019 yılında AİHM’e taşındı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 8 Temmuz 2025 tarihinde Cangı ve diğer başvurucuların davasında “Türkiye Kararı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiği tespit edilmiştir” kararını verdi. Davanın Kasım ayında kesinleşmesinin ardından vatandaşlar tekrar harekete geçerek hazırlanan dava dilekçesini vermek üzere 24 Aralık Çarşamba saat 14.00’te topluca vermek üzere Turgutlu Adliyesine çağrıda bulundu. Hazırlanan dava dilekçesinde, söz konusu firmanın faaliyetinin davacıların ve toplumun tümünün yaşam alanını ilgilendirdiği ifade edilerek, yaşam hakkının, sağlıklı ve dengeli bir çevrenin korunmasının herkesin görevi olduğu belirtildi.

200 binden fazla ağaç kesildi!

Bu süreçte Çaldağı Nikel Madencilik AŞ’nin çevreye verdiği zararlar ise saymakla bitmiyor:

  • Gediz Ovası’na can veren Çaldağı’nda işletilen nikel madeni tarım arazilerine zarar verdi.
  • Çam ormanı olan dağın yamaçlarından 200 bini aşkın ağaç kesilerek alan tıraşlandı.
  • Madenin deneme üretimi için kazılan açık ocak çukuru doğayı tahrip etti.
  • Şirketin nebati toprak depo alanı olarak belirlediği alanda toprak kuraklaşarak çatladı. 
  • Arazinin içinde yer alan 2 arkeolojik sit alanındaki tahribat henüz bilinmiyor.
  • Yığın liç alanları ve atık havuzlarının yanı başında bulunan 300 yıllık pelit ağaçları zarar gördü.
  • Bölgedeki su yatakları ve tarım alanları zarar gördü.

Metin Sert
1959 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dünyaya geldi. Çevre sorunları ve ekoloji mücadelesi ile ilgisi 1996 yılında Gediz Nehri'ndeki alarm veren kirlilik ile Leylek Çayı‘nın akibeti ve bazı çocuk ölümlerini araştırarak başladı. Başta Turgutlu Çaldağı’ndaki nikel madenciliği ve diğer ekolojik tehditlere karşı mücadele yürüten TURÇEP YK üyeliği ile ayrıca EGEÇEP ve Ekoloji Birliği'nde de YK üyeliği görevlerinde bulundu.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top