Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Bakanlık bile uyardı: “Gediz vadisinde maden ve jeotermale ruhsat vermeyin!” | Özer Akdemir

Bakanlık bile uyardı: “Gediz vadisinde maden ve jeotermale ruhsat vermeyin!” | Özer Akdemir

Bakanlıktan İzmir ve Manisa valiliklerine yazı: “Yeraltı suları kirlendi. Gediz Havzasında yeni jeotermal ve maden ruhsatı vermeyin.”

Gediz Havzası’ndaki yeraltı sularında yapılan çalışmalarda jeotermal ve madencilik faaliyetlerinin yoğun olduğu alanlarda yeraltı sularının kirlendiği tespit edildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu çalışma sonrası İzmir ve Manisa valiliklerine gönderdiği yazıda, “yeni jeotermal ve maden ruhsatı verilmemesini” istedi. 

JEOTERMAL YERALTI SULARINI KİRLETİYOR

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Gediz Havzası yeraltı sularında yapılan çalışmalarda jeotermal faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştirildiği alanlarda arsenik başta olmak üzere, metal ve yarı metal oranlarının içme/kullanma sularında limitlerin çok üstünde olduğu ortaya çıktı. Bakanlık İzmir ve Manisa Valiliklerine 14 Ağustos 2017 tarihinde gönderdiği yazı ile yapılan bu çalışma hakkında bilgi verdi.  

Gediz Havzasının, jeotermal potansiyeli açısından ülkedeki en zengin havzalardan birisi olduğuna dikkat çekilen yazıda, havzada jeotermal arama ve işletme sondajlarının artması ile birlikte, enerji, konut ısıtmacılığı, seracılık ve jeotermal turizm yatırımlarının da arttığı dile getirildi. Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı imzasını taşıyan yazıda, jeotermal faaliyetlerinin artmasının havzada yeraltı sularının kalitesi üzerinde olumsuz etki yaptığının vurgulandı.  

Gediz Havzası’ndaki gerçek saklanıyor mu?

YERALTI SULARINDA 300 KAT FAZLA ARSENİK!

Ülkemizde “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” gereği içme sularında arsenik sınır değerinin 10 ppb’den büyük olmaması gerektiğinin altının çizildiği yazıda, “Gediz Havzasında 2015-2017 yılları arasında yapılan çalışmalarda yeraltı sularındaki arsenik oranının 39.7 ppb olarak tespit edildiği” kaydedildi.

Bu  yüksek oranın bölgenin jeolojik yapısından kaynaklandığının iddia edildiği yazıda, havzadaki yeraltı suyu kütlelerinde aşılmaması gereken arsenik eşik değeri 53 ppb olarak belirtildi ve şöyle denildi:

“Ancak çalışma kapsamında yapılan 3 dönem izleme neticesinde özellikle jeotermal ve madencilik faaliyetlerinin yoğun olarak gerçekleştirildiği sahalardaki 14 yeraltı suyu kütlesinde eşik değerin aşıldığı, bu değerin bazı kütlelerde 3000 ppb’nin üzerinde değerlere ulaştığı görülmektedir”.

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün verdiği bu rakamlara göre ölçüm yapılan yerlerdeki yeraltı sularında tespit edilen arsenik oranı içme suyu kriterlerine göre 300 kat, “aşılmaması gereken doğal arka plan” olarak belirtilen değerin ise 75 katından fazla olduğu anlamına geliyor. 

Gediz Havzası yeraltı sularındaki kirlilik TBMM’ye taşındı

MANİSA VE İZMİR’İN SULARINDA BÜYÜK TEHLİKE!

Bu kirliliğin kaynağının jeotermal ve madencilik faaliyetleri olduğunun altının çizildiği yazıda Manisa ili içme suyunun tamamının, İzmir’in ise %40’ının Gediz Havzası’ndaki yeraltı sularından temin edildiğine dikkat çekildi. İçme sularındaki arsenik oranının yüksekliğinin yol açtığı sağlık sorunlarının da aktarıldığı yazıda birçok kanser türü başta olmak üzere çok çeşitli sağlık sorunlarının kaynağı olarak arsenikli su tüketimi ve bu sularla üretilen besin maddeleri gösterildi. 

‘YENİ JEOTERMAL VE MADEN RUHSATI VERMEYİN!’

İki sayfalık yazı ekine konulan harita ile yeraltı sularındaki arsenik oranlarının nerelerde yüksek olduğu belirtilerek, “havzadaki yeraltı suyu kütlelerinde jeotermal ve madencilik faaliyetlerine yeni izin ve ruhsatların verilmemesi gerekmektedir” deniliyor. 

Tıklayınız: Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Manisa ve İzmir valiliklerine gönderdiği 14 Ağustos 2017 tarihli yazısı


Evrensel

Özer Akdemir
Evrensel Gazetesi yazarı. 1969 Nevşehir Hacıbektaş'ta doğdu. 1998 yılında Evrensel Gazetesi ile başladığı gazeteciliğe halen gazetenin İzmir temsilcilisi olarak devam ediyor. Hayat TV'de Çepeçevre Yaşam programlarının yapım ve sunuculuğu yanı sıra, Anadolu’nun Altın’daki Tehlike / Kışladağ’a Ağıt, Kuyudaki Taş / Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği, Uranyum Uğruna / Dilsiz Çocukları Ege’nin, Doğa ve Direniş Öyküleri adlı kitapları bulunuyor. EGEÇEP Yürütme Kurulu ve çeşitli komisyonlar ile Ekoloji Birliği'nde Koordinasyon Kurulu ve Yürütme Kurulu'nda da görev yapmıştır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top