Aydın Pamukören’de JES borusu patladı, tarlaları kimyasal su bastıHaberlerHukukSağlıkTarım by Ekoloji Birliği - 5 Kasım 20206 Kasım 20200 Pamukören’de JES reenjeksiyon borularının geçtiği tarlalarda kaçak oldu. Su yüzeyinde sisli bir görüntüyle karşılaşan köylüler, JES’lerin tarlalarına zarar verdiğini, meyve ağaçlarının kuruduğunu söylüyor.Aydın Pamukören‘de JES reenjeksiyon borularının geçtiği tarlalarda kaçak oldu. Su yüzeyinde sisli bir görüntüyle karşılaşan köylüler, JES’lerin tarlalarına zarar verdiğini, meyve ağaçlarının kuruduğunu söylüyor. JES’ler hakkındaki şikâyetlere rağmen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün denetimleri zamanında ve yeterli yapmadığını söyleyen çiftçiler, oluşan zararları kendilerinin karşılamak zorunda kaldığını anlattı.Jeotermal Elektrik Santraller (JES) ile ilgili sıkça şikâyet ve rahatsızlıkların dile getirildiği Aydın‘da geçen günlerde aynı yerde 4’üncü kez jeotermal atık borusu patladı. Aydın’ın Pamukören ilçesinde faaliyette olan Çelikler Jeotermal Santrali’nin atık boruları bölgedeki köylülerin zeytin ve incir tarlalarından geçiyor. Kimyasal akışkanların bulunduğu borunun patlaması üzerine, tarla sahibi ve bölgede yaşayan yurttaşlar duruma tepki gösterdi.59 SANTRAL VARTürkiye’de jeotermal elektrik santrallerinin en çok kurulu olduğu Aydın’da toplamda 59 adet elektrik santrali bulunuyor. JES’ler yarattığı kirlilik ve tarıma verdiği zararla sıkça gündeme geliyor.Pamukören ilçesinde faaliyette olan Çelikler JES’in atık boruları da bir çiftçinin tarlasından geçen yüzey suyuna deşarj oldu. Su yüzeyinde yoğun bir sis dumanı oluştu. Pamukören’den Ziya Topçu kimyasal içerikli suyun tarlalarını kirlettiğini Gazete Duvar‘a anlattı‘KİMYASALIN DEĞDİĞİ TOPRAKTA OT YETİŞMİYOR’JES şirketinin metal borularının kimyasallar nedeniyle zaman içerisinde inceldiğini söyleyen Ziya Topçu, “Borulardan sızan kimyasallar tarlalara zarar veriyor” dedi. Aynı kaçağın 2 sene ve 1 ay önce de yaşandığına dikkat çeken Topçu “Kimyasal olan suyun toprağa değmesi, toprağın kullanılamamasına sebep oluyor. Mesela zeytin ağaçları meyve vermiyor. Ot dahi bitmiyor. Son patlamadan 3 ay sonra buraya gelin bakın ot dahi göremeyecekseniz” diye konuştu.‘DENETİM DİYE BİR ŞEY YOK’Borulardaki kaçak üzerine yetkili kurumlara başvurduğunu aktaran Ziya Topçu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile sözlü olarak kavga ettiklerini söyledi. Yetkililerin göstermelik olarak kontrol yaptıklarını, sorunla yeteri kadar ilgilenen olmadığını söyleyerek, sitemini dile getirdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nü aradığında kimilerinin izinli olduğunun aktarılmasını üzerine Ziya Topçu “Çevre sorunu mesai saati mi bekliyor?” sorusunu yöneltti ve ekledi: “Denetim diye bir şey yok. Yüzey sularına bırakılan sularla ilgili çektiğimiz videolar ve tutanaklar var. Çevre İl Müdürlüğü bize diyor ki ‘Biz sizin ya da jandarmanın tuttuğu tutanakla herhangi bir yaptırım yapamayız’ Zaten mesai saati dışında gelmiyorlar. Kaçak olduktan 3 gün sonra geliyorlar. Bu sürede şirket zaten problemi gideriyor. En son olayda jandarma bile tutanak tutmaya gelmedi.”‘TARLAM İNCİR MEZARLIĞINA DÖNÜŞTÜ’Kendi tarlası içinden de boru geçtiğini söyleyen Ziya Topçu, şunları söyledi: “Bana neden izin verdin diye soruyorlar. Fakat benim haberim olmadan tarlayı kazıp boru döşediler. Toprağın yarım metre altı devletin dediler. Bunu bize söyleyen şirket görevlileri, bizim yerlerimizi tehditle, zorla elimizden aldılar. Vermek istemediğimiz halde kaymakamı vs. araya koyarak, ‘gerekirse istimlak ederiz’ dediler. Bizde mecburen verdik. Şu an 375 ağacın, 275’i santral sahasında kaldı. 100 incir ağacım vardı. Hepsi kurudu şu an. Benim tarlam incir mezarlığına dönüştü. Bir tane sağlam ağaç kalmadığı gibi yeni filizlenen ağaçlar da ölüyor. Bu da topraktan kaynaklanıyor, toprak zehirli. Sulama suyuna reenjeksiyon suyu bırakılıyor. Bende o suyla tarlayı sulamak zorunda kalıyorum.” Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print