Akbelen’de direnişin 8. günü: Ağaçlarımız gitmiş olabilir ancak topraklarımızı madene vermeyeceğizBileşen EtkinlikleriEkolojiHaberlerHukuk by Ekoloji Birliği - 31 Temmuz 202311 Mart 20240 Valiliğin Akbelen’de ağaç kesiminin bittiği yönündeki açıklamasına tepki gösteren İkizköylüler, “Ağaçlarımız gitmiş olabilir ancak topraklarımızı madene vermeyeceğiz, direnmeye devam edeceğiz” dedi.Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak ve IC Holdingin ağaçları katletmesine karşı köylülerin, bölge halkının ve desteğe gelen yurttaşların direnişi sekizinci gününde sürüyor.Muğla Valiliği yaptığı açıklamada, Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine kömür temini için başlatılan ağaç keziminin sona erdiğini duyurdu. Ormanın çoğunun kesildikten sonra bu kararın alınmasına tepki gösteren köylüler ise, “Ağaçlarımız gitmiş olabilir ancak topraklarımızı madene vermeyeceğiz. Direnmeye devam edeceğiz” dedi.Valiliğin açıklamasını eleştiren İkizköylü Nejla Işık, “Arık madene başlanacak bittikten sonrada orada ağaçlandırma yapılacak deniyor. Buradan valiye şunu söylüyoruz; şirket 2014 yılından bu yana maden ocağına dönüştürdüğü, cehennem çukuruna dönüştürdüğü kaç yere açıklamadaki gibi ağaçlandırma yapılmış gelin yerinde görün, sonra bu şirket adına konuşun, açıklama yapın. Hiçbir yerer ağaçlandırma yaptıkları yok anca halkın hakkına tecavüz ediyorlar. Gelin alanı gezelim sizinle nereye ağaçlandırma yapılmış görelim. Burayı madene vermeyeceğiz. Gözümüzün içine baka baka kestiler ama vermeyeceğiz” dedi. İkizköylü Nejla Işık ve Av. İsmail Hakkı Atal Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ı Akbelen ormanı nöbel bölgesinde karşılarken“BURAYI KÖMÜRE VERMEYECEĞİZ”İki gündür gelen heyetlerle ormana girme şansı bulduğunu aktaran Işık, “Çok büyük bir alan kesilmiş, yüzde 90 gitmiş durumda. Akbelen üstündeki dağ madende bizim buraya kadar bitmiş durumda. Sadece nöbet alanında çevresinde ağaçlar kaldı. Ama toprağımız çok kıymetli ve madene vermeyeceğiz. Mücadeleyi bitirmeye çalışıyorlar. Şu an kesim yok ama koruduğumuz nöbet alanımız var. Akbelen’in sadece çamları bitti. Geriye kalan çalıları, bebek fidanları duruyor. Onları koruyacağız. Burada işimiz bitmedi yeni başladık. Kömüre burayı vermeyeceğiz. Herkes desteğe gelsin” diye konuştu. “VALİLİĞİN AÇIKLAMASI TAMAMEN DEZENFORMASYON” Av. İsmail Hakkı Atal Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği vekili Av. İsmail Hakkı Atal ise, “Valiliğin açıklaması her şeyden önce yanlış bilgilendirme, dezenformasyon. Zira burada şirketin rehabilite ettiği tek bir dönem alan bile yok. Birkaç dönümlük rehabilite adı altında gösterilen bir alan var fakat o alanda özelleştirmeden önce bu iki termik santral Türkiye Cumhuriyeti Kömür İşletmelerindeyken yapılan çalışma. Zaten bilimsel olarak her bir santimetresi 100 yıl ila bin yıl arasında oluşan, burada söktükleri toprağın tekrar oluşabilmesi için 300 bin yıl geçmesi gerekirken bir alanı rehabilite etmeleri mümkün değil. Bu tamamen dezenformasyon” dedi.MUĞLA VALİLİĞİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUDezenformasyon açıklaması üzerine bugün Muğla Valisini İçişleri Bakanlığına şikayet ettiklerini söyleyen Atal, “İl İdaresi Kanunu’na göre mahalin ilin en büyük mülki amiri validir ve burada anayasal halk ve yurttaşlık görevini yerine getiren sivillere müdahale emrini verende vali. Dolayısıyla biz İl İdaresi Kanunu’na göre kamu düzenini sağlamakla görevli olan vali hakkında Anayasal suç işlenmesine aracılık ettiği ve Anayasa’nın 169’uncu maddesi ihlal edilerek görevini kötüye kullandığı gerekçelerle şikayet ettik. Zira Anayasa’nın 169’uncu maddesi hiçbir istisna tanımıyor; ‘Ormanlara zarar verilecek hiçbir eyleme müsaade edilemez’ diyor. Burada yurttaşlara yapılan müdahalede tamamen hukuksuz ve bundan da vali sorumlu. Valiliğin hakkında soruşturma açılmasını ve Yargıtay ilgili ceza dairesinde dava açılamasını talep ettik” diye konuştu. “O İZNİ VERENLER ANAYASAL SUÇ İŞLEMİŞTİR”Tarım ve Orman Bakanlığı imzalı, “28 Kasım 2020 tarihinde 780 bin 639 metrekarelik ormanlık alanda Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ adına tesis edilen orman kesim izni 28 Aralık 2021 tarihinde bitti” şekilde dolaşan belge hakkında da açıklama yapan Atal şunları söyledi; “Orman kesim izinin olup olmaması aslında hukuken önemli değil. Burasıyla ilgili tüm izinler hukuken yok hükmünde. Çünkü Anayasa’nın 169’uncu maddesi çok açık. Burada bir orman kesim izni veya maden ruhsatı veremezsiniz diyor. Madde ayrıca orman suçlarına hiçbir şekilde afta getirilemeyeceğini söylüyor. Ama Türkiye’de sürekli Anayasal suç işleniyor. Anayasa’nın 169’uncu maddesi varken o izin zaten hukuken geçersizdir, yok hükmümdedir. O izni veren suç işlemektedir, o iznin altına imza koyan suç işlemektedir.”Evrensel Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print