Akbelen Ormanı’nda nöbet tutan köylülere gece baskını | Özer AkdemirBildirilerEkolojiHaberlerHukuk by Özer Akdemir - 5 Haziran 202314 Haziran 20230 Akbelen Ormanı’nda yapılmak istenen kömür madenine karşı 2 yıldır direnen köylülerin direniş alanına gelen jandarma ve orman müdürlüğü çalışanları, konteynırlar hakkında tutanak tutmak istedi.Dünya Çevre Haftası’nda termik santrale kömür ocağı yapılması için yok edilmek istenen Akbelen Ormanı’nda devam eden nöbete, gece yarısı Milas Orman İşletme Müdürlüğü ve jandarma ekipleri gitti. Köylülerin Avukatı İsmail Hakkı Atal, gece yarısı Orman Müdürlüğü ekiplerinin ve jandarmanın nöbet alanına baskın provası yapıp tutanak tuttuklarını söyleyerek, “Gözünüz Akbelen’de, kulağınız bizde olsun” çağrısında bulundu. “TOPRAKLARIMIZI TERK ETMEK ZORUNDA KALDIK”Önceki gün Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı direniş alanında yapılan basın açıklamasında kömür madenciliğinin iklim değişikliği ve çevre üzerindeki etkileri dile getirilerek, Fosil Yakıt Karşıtı İnisiyatif tarafından başlatılan “2030’da kömürsüz Türkiye” kampanyasına destek verilmişti. Birçok çevre-ekoloji örgütünün yanı sıra siyasi parti temsilcisinin de katıldığı basın açıklamasında, kömür madenciliği ve kömürlü termik santralleri nedeniyle topraklarını kaybettiklerini; evlerini, atalarının yurtlarını terk etmek durumunda kaldıklarını dile getirmişlerdi.ZEYTİNLİKLERE 50 METRE UZAKLIKTA ÇALIŞIYORLARBu basın açıklamasının olduğu gece nöbet alanına jandarma ve Milas Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri geldi. Bu durumla ilgili bilgi veren köylülerin Avukatı İsmail Hakkı Atal, önceki günkü basın açıklamasının ardından maden sahasına indiklerini aktararak, “Zeytin Kanunu’na göre 3 kilometreden daha fazla yaklaşması ve kömür tozu çıkarması yasak olan 5’li çeteden LİMAK’ın fütursuzca zeytinliklerin 50 metre yanında kömür çıkarmaya devam ettiğini, kanunu ihlal ettiğini tanıklarımızla ve kamera kayıtlarıyla savcılığa şikayet etmek üzere belgeledik. Aynı gece saat 24’te alanda 10 nöbetçi kalınca ormancılar, jandarma eşliğinde Akbelen’e gelerek parsel sorgulama ve 2 senedir özel şahıs arazisinde olan konteynerimize tutanak tuttular. Bize gözdağı vermeye çalıştılar. Bugün Türkiye’de eşkıya şirketler halkın yaşam alanlarını gasbederken, siyasi iktidara bağlı-bağımlı olan hakimler ve savcılar, orman müdürlüğü, eşkıya şirketlere yasaları uygulatamıyorlar ve Anayasa’nın 10. maddesi ihlal edilerek anayasal suç işleniyor” dedi.“DİRENİŞİMİZ MEŞRU VE ANAYASAL HAKTIR”Anayasa’nın “Hiçbir kişiye, zümreye imtiyaz tanınamaz ve kanunlar herkese eşit uygulanır” yazan 10. maddesine vurgu yapan Atal, “Bugün Türkiye’de kanunlar bir zümreye (maden-termik-nükleer sermayesine) ve özellikle de 5’li çeteye uygulanmıyor. Savcılar ve hakimler, ormancılar halkı eşkıya şirketlerden değil, eşkıya şirketleri halktan koruyorlar. Bu bağlamda Anayasa’nın 3, 10, 17, 56, 169 maddelerinden aldığımız hak ve yetkiyle Akbelen Ormanı’na yapılacak kanunsuz müdahaleye karşı gerçekleşecek direnişimiz haklı, meşru ve anayasaldır” dedi.“TÜM TÜRKİYE’DEN DESTEK BEKLİYORUZ”Akbelen Ormanı’nı sonuna kadar koruyabilmek için direnme kararlılığının ve iradenin sürdüğünü belirten Atal, “Akbelen Ormanı’na yapılabilecek hukuksuz ve gayrimeşru müdahaleye karşı tüm Türkiye’den destek bekliyoruz. Gözünüz Akbelen’de, kulağınız bizde olsun! Halkın anayasal, meşru ve haklı direnişi ve bu direnişi kamuya duyuracak bağımsız medya elimizdeki tek güçtür” dedi.Evrensel Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print