Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı’nda yurttaşların direnişi sürüyor. Yaşananlara ilişkin çevreciler “BM Çevre Özel Raportörü”ne başvuruda bulundu. Dün bölgede nöbet tutan bir kişi gözaltına alındı.

Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı, yurttaşların ve yaşam savunucularının tüm itirazlarına karşın termik santrala kaynak sağlamak için kurban edildi. Çoğu ağaç kesilmişken geri kalanları korumak için nöbet tutan yurttaşlardan biri dün gözaltına alındı. Akbelen Ormanı’nı Limak Holding ve İÇTAŞ’ın ortak projesi olan YK Enerji’nin termik santralına kaynak sağlanması için jandarma eşliğinde 11 gün önce kesilmeye başlandı. Ağaçların kesildiği bölgeye giren iş makinaleri kesilmiş ağaçlarına tomruk işlemi uygularken aynı zamanda bitki örtüsünü de kazıdı.

Jandarma ekipleri güneş yükseldikçe nöbet alanında kalan ağaçların gölgesinden yararlanmak için ablukayı daralttı. Bunun üzerine bölgedekiler jandarmaya tepki göstererek “Kestiğin ağacın gölgesinden çık” sloganları attı. 

JANDARMADAN GAZLI MÜDAHALE

Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’ye ait kömür madenine karşı köylüler, 2019’dan bu yana mücadele ediyor. Dava süreci devam ederken 24 Temmuz sabah saatlerinde bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi ve ağaç kıyımı başladı. Eyleme geçen İkizköy direnişçileri de jandarmanın biber gazlı ve coplu saldırısına uğruyor.

Cumhuriyet‘in bölgeden aktardığı bilgiye göre jandarma saat 14.30 civarında yurttaşlara gazlı müdahalede bulundu.

Valilik en son “İşlemler için 24 Temmuz 2023’te Orman Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışmalar bugün itibariyle sona ermiştir” demişti. Ama bölgede doğa kıyımı sürüyor.

BİR YURTTAŞ GÖZALTINDA 

İlerleyen saatlerde yaşam savunucuları barikatı aşarak alana girmek istedi Jandarmanın izin vermemesi üzerine arbede yaşandı. Ekipler yurttaşlara biber gazı ve copla müdahale etti. Olayın ardından bir kişi gözaltına alındı. Jandarma da, çevreciler de bölgedeki bekleyişini sürdürüyor.

‘PEŞKEŞ ÇEKTİLER’

Bölgeye desteğe gelen Tarım Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş ise “Son yirmi yılı aşkın süredir Türkiye’yi yöneten AKP iktidarı, yaşam alanlarımızı sermayeye ve çetelere peşkeş çekiyor. Son 5 yılda Konya büyüklüğünde ormanlık alan ya maden şirketlerine ya da enerji şirketlerine tahsis adı altında peşkeş çekildi” diye konuştu.

Davanın avukatlarından Arif Ali Cangı ise “Akbelen Ormanı maden ocağı haline gelirse devam edecek. 220 bin dönümlük bir araziden bahsediyoruz. Önce Çamköy ve bölge tamamıyla maden ocağı haline getirilecek. Daha önceki maden ocaklarına ilişkin açmış olduğumuz çevresel etki değerlendirme muafiyet davası şu an Anayasa Mahkemesi’nde. Buradan Anayasa Mahkemesi’ne çağrı yapıyorum, gerçekten işleviniz olacaksa, çağdaş çevre hukukunu uygulayacaksanız lütfen davamızı öne alın” ifadelerini kullandı. 

BM’YE BAŞVURU YAPILDI

Akbelen’de yaşananlara ilişkin ekolojist Deniz Gümüşel, “BM Çevre Özel Raportörü”ne başvuruda bulunduklarını aktardı. Başvuruda köylülerin mülksüzleştirilmesi, insan hakları ihlalleri, çevreye karşı işlenen suçlar ve ağaç kesimi sırasında yaşam savunucularına yönelik uygulamalara yer verildiği belirtildi. Yapılan başvuruyla ilgili bilgi veren Gümüşel, Türkiye’nin 2022 ‘de yapılan taraflar konferansında ormanların korunmasına ilişkin uluslararası bir sözleşme imzaladığını anımsattı. 

Cumhuriyet