1. derece deprem bölgesi ve ormanlık alana maden başvurusu: Bahar Madencilik’i Fatsa’dan tanıyoruz!BildirilerBileşen EtkinlikleriEkolojiHaberlerHukuk by Ekoloji Birliği - 28 Şubat 202312 Mart 20230 Bahar Madencilik, Balıkesir’in Balya ve İvrindi ilçelerinde yeni bir ÇED süreci başlattı. Bölge tamamen ormanlık alan olmakla birlikte aynı zamanda 1. derece deprem bölgesiAltıntepe Madeni’ni 2015’ten beri büyütmeye çalışan, Fatsa’yı yaşanmaz hale getiren, Çanakkale ve Balıkesir’de çok sayıda altın ve işletme ruhsatı bulunan Bahar Madencilik, Balıkesir’in Balya ve İvrindi ilçelerinde yeni bir ÇED süreci başlattı. Bu girişim bölge halkı ve doğa savuncularının tepkisini çekti. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yaptığı açıklamada maden şirketinin geçmişinin ne kadar kirli olduğunu vurgularken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na seslendi: “Bahar Madenciliğin Balıkesir İli Balya ve İvrindi İlçelerindeki 20055698 Ruhsat Numaralı Sahada Altın Ocağı projesi için “ÇED gerekli değildir” kararı verilmemesi, dosyasının şirkete iade edilmesi ve ÇED sürecinin sonlandırılması istiyoruz.”Şirketin yeni hedefindeki alan hem deprem bölgesi hem ormanlık alan hem de çevresinde pek çok metalik madencilik çalışması yapılan alan var. Tarım ve hayvancılıkla geçinen bölge halkının yakın vadede burada yaşamasının da imkansızlaşma sebebi olan Bahar Madencilik’in başvurduğu alan aynı zamanda 1. derece deprem bölgesi.İlk proje değilBu, şirketin ilk projesi değil. Balıkesir Balya Orhanlar Köyü’nde Kanadalı bir şirketin “ÇED gerekli değildir” raporu ve kuvars ruhsatı aldığı alan 2010’da Bahar Madencilik’e devredildi. Yine Balıkesir Havran’da Halılar Köyü’nde yapılmak istenen altın madenciliğinin yüklenici firması da Bahar Madencilik. Bahar Madencilik’e buradaki ruhsatı yine Kanadalı biri devretmişti. Ayrıca, proje civarındaki yeraltı ve yerüstü su kaynaklarında yapılan incelemelerde, suların maden tarafından ağır metallerle kirletildiği yurt dışında akredite laboratuvarda yapılan testlerle ortaya çıkmıştı.Bahar Madencilik bölgede pek çok ruhsatı olan ve artık uygulamada boşlukları oldukça rahat kullanan, ranta, kendine çeviren bir şirket. Yönetmelikteki açıkları kullanıyor, uzun ÇED sürecinden kaçıyor. Dernek bu yanlışı şöyle açıklıyor:“Şirketin Teck Madencilik’ten 2020 yılında devir aldığı ruhsatın alanı 1323,2 hektardır. Bu kadar büyük bir ruhsat alanı için de; şirket, ÇED alanını, ÇED Yönetmeliği’nin en büyük açıklarından birisi olan ve artık kesinlikle değiştirilmesi gereken EK-1 listesinin 25-a maddesi uyarınca “Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeler” listesine dahil etmek amacıyla, 25 hektar altında, 24,9 hektar olarak belirlemiştir. Uzun ÇED süreçlerinden kaçarak bir an önce işletme izni alıp alana yerleşecektir.“ÇED süreçlerinden nasıl kaçıyorlar?Maden şirketlerinin hemen hepsi ne yazık ki ÇED Yönetmeliği’nin EK-1 ve EK-2 listelerindeki limitlerden yararlanarak, uzun ÇED süreçlerinden kaçıyorlar. ÇED alanlarını 25 hektar altında gösterip proje tanıtım dosyası (PTD) hazırlıyorlar. “ÇED gerekli değil” kararları alıp işletme izinleri alarak alana yerleşip göstermelik üretim yaptıktan sonra kapasite artışı ve zenginleştirme tesisi ilavesi başvurusu yapıyorlar.“Fatsa gibi burayı da yaşanmaz hale getiremezsiniz!”Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği açıklamasının devamında şunları söyledi:“Ayrıca, bölgede kümülatif etkinin gözetilmesi zorunludur. Bahar Madencilik’in halihazırda ÇED süreci nihai olan ancak henüz ÇED Olumlu kararı almamış olan Demirtepe Altın Madeni Projesi, Balıkesir Havran İlçesi Büyükşapçı Köyü’ne çok yakındır. 20055698 Ruhsat Numaralı Sahada Altın Ocağı projesi de aynı bölgeye çok yakındır. Her iki projenin birden aynı bölgede gerçekleşmesi halinde, tarım ve hayvancılık ile kıt kanaat geçinen köylüler için bölge yaşanmaz hale gelecektir. Söz konusu projeler dışında bölgede hem işletme hem de arama aşamasında olan çok sayıda metalik madencilik projesi mevcuttur.““1. derece deprem bölgesine çed olumlu raporu verilemez!”“Bölge aynı zamanda deprem bölgesidir. Havran-Balıkesir Fayı projenin çok yakındadır ve 26 Şubat 2023 tarihinde Havran’da 3.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Fay hattına çok yakın olan bu projeler için yüksek deprem riskinin varlığı ÇED dosyalarının oldukça detaylı bir şekilde hazırlanmasını zorunlu kılmalıdır. Ülkemiz son haftalarda Maraş ve Hatay’da yaşadığımız depremden bu denli zarar görmüşken Proje Tanıtım Dosyaları ile bu tür riskli projelere onay verilemez.“Sendika.org Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print