Yaşam savunucuları ağaç kıyımına karşı Çanakkale’de Haykırdı: ‘Defol Cengiz!’BildirilerBileşen EtkinlikleriEkolojiHaberlerHukukÖne Çıkanlar by Ekoloji Birliği - 10 Kasım 202420 Kasım 20240 Cengiz Holding’in Kazdağları’nı talan eden maden projesine karşı direniş ve protestolar sürüyor. Dün Çanakkale’de toplanan binlerce yaşam savunucusu ve köylüler tek ses oldu. Alandan , “Cengiz’i boğacak anaların öfkesi”, “Cengiz Kazdağları’ndan defol” sloganları yükseldi. Kazdağları’nın eteklerinde bulunan Bayramiç’in Hacıbekirler-Muratlar köyü yakınlarında, iktidarın gözde sermaye gruplarından Cengiz Holding bünyesinden faaliyet gösteren Halilağa Bakır Madeni projesi kapsamında ağaç kesimleri devam ediyor. EKOSİSTEM BÜYÜK TEHDİT ALTINDA!Proje için en son 14 Mart 2023 tarihinde yeniden “ÇED olumlu” kararı verildi. Karar dava edildi. Bilirkişi raporu davacılardan yana olmasına rağmen mahkeme kararını şirketin lehine kullandı ve dava kaybedildi. Bunun üzerine süreç Danıştay’a taşınmasına rağmen aradan geçen sürede 100 dönümlük arazi üzerinde şantiye inşasına başlandı. 15 yıl işletme izni verilen projede maden alanına yakınlığı sebebiyle 6, su kaynakları sebebiyle 2 köyün etkileneceği öngörülüyor. Yaklaşık 1 milyon ağacın katledileceği projede kesim 11 gündür jandarma kontrolünde gerçekleşiyor.Kıyımı önlemek için hafta içinde Hacıbekirler Köyü’nde toplanmak için çağrı yapan ekoloji örgütlerinin daveti yanıtsız kalmadı; çevre il ve ilçelerden, Çanakkale, İstanbul, Ankara, Balıkesir, Muğla, Akbelen, Ayvalık, Bursa, Rize gibi pek çok ilden çok sayıda çevre savunucusu ve ekoloji örgütü temsilcileri şantiye alanında bir araya geldi. Dün kesim alanında yaşam savunucuları ve köylüler buluştu. Yaşam savunucularının mitingi sırasında kesim devam etmedi. YAŞAM SAVUNUCULARINDAN İŞ YAVAŞLATMA EYLEMİ!Cengiz Holding‘in Çanakkale Bayramiç‘teki Hacıbekirler köyü yakınlarında açmak istediği Halilağa Altın- Bakır Madeni projesi kapsamında, devlet ormanında ağaç kesimine ve yol açmaya başlaması üzerine bölge halkı ve çevre savunucuları bugün şantiye alanında büyük bir miting gerçekleştirdi.Kesim alanından toprak düzleme işleminin yapıldığı alana inen yaşam savunucuları iş makinesinin etrafını sararak çalışmasını engelledi. Bunun üzerine eylem alanına gelen jandarma yetkilileri iş makinesinin bırakılmasını istedi. Yaşam savunucularının iş yavaşlatma sebebiyle eylem yaptıklarını belirtmesi üzerine yürüyüş güzergahına kurulan jandarma barikatı çekildi.Jandarmanın geniş önlem aldığı mitingde Bayramiç Belediye Başkanı Cem Atılgan, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in yanı sıra Çanakkale il genel meclis üyeleri, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri; dün yaşam nöbetine katılan CHP heyeti de yer aldı. DEM Parti Çanakkale İl Örgütü ve milletvekili Ali Kenanoğlu ile TİP Çanakkale İl Örgütü de eyleme katıldı.“CENGİZ DEFOLSUN GİTSİN”Hacıbekirler Köyü’nde toplanan kalabalık, buradan ağaç kesim alanına doğru yürüyüşe geçti. “Cengiz defol, Kazdağları bizimdir”, “Direne direne kazanacağız”, “Altıncı şirket Kazdağını terk et”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarak yürüyen grup şantiye alanında bir basın açıklaması yaptı.Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP) tarafından yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:“İktidarın sadık ortaklarından Mehmet Cengiz’in sahip olduğu Truva Bakır A.Ş.’nin Kanadalı Liberty Gold firmasından satın aldığı ruhsat alanı 5.995,74 ha. yani yaklaşık 60 bin dönüm. Şirket, şimdilik bu alanın onda birinde faaliyet göstereceğini beyan ederek, 580,21 hektar yani yaklaşık 5 bin 880 dönüm için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) izni aldı. Daha sonra kapasite artışları ile ÇED alanını da peyderpey büyüteceği aşikar.”ÇED Raporu’nda sadece bakırdan bahsedildiğini ancak uluslararası fizibilite raporlarında ve işletme projesinde altın aranacağının da belirtildiği proje için “Şirket altını niye, kimden saklıyor?” diye sorulan açıklamada şu ifadelere yer verildi:“Proje kapsamında; açık ocak, atık barajı, kırma eleme tesisi, pasa alanı, bitkisel toprak alanı, cevher stok şantiye alanı yer alıyor. Siyanür ve onlarca kimyasalın kullanılacağı zenginleştirme tesisi de var. Devasa büyüklükteki atık barajı, Hacıbekirler köyüne yalnızca 750 metre mesafede. Yaşam alanları ile iç içe.”1 MİLYON AĞAÇ KESİLECEK, 3 KÖY YOK OLACAK!Platform, ÇED alanının neredeyse tamamını oluşturan 513,80 ha alanın devlet ormanı statüsünde olduğunun da altını çizdi:“Altın Bakır Madeni için önce, en az 100 dönümlük alanda bir şantiye alanı inşa edildi. Sonra ağaçlar kırmızı, mavi boyalarla işaretledi ve ardından da orman katliamına başladı. Şimdi de içinde binlerce canlıyı, tohumu barındıran bitkisel toprak sıyrılmaya başlanıldı. Yüzbinlerce ağaç ve içindeki tüm canlıları ile birlikte çok büyük bir orman ekosistemi tehdit altında.”Açıklamada yıkımın durdurulmaması halinde yaşanacak çevre felaketleri şöyle sıralandı:1 Milyona yakın ağaç katledilecek.Proje bitişiğindeki Halilağa, Hacıbekirler, Muratlar köyleri yok olacak, onlarca köy olumsuz etkilenecek.3 köy, verimli tarım alanı ile birlikte haritadan silinecek.Projenin proses suyu ihtiyacı, DSİ ile şirket arasında yapılan protokol kapsamında, ÇED süreçlerinden kaçırılarak, ÇED kapsam dışı kararlar verilerek planlanan iki adet gölet ile sağlanacak. Ayrıca, yüzey sularının yetmeyeceği hesaplanarak, Çan İlçesi’nin can damarı Kocabaş Çayı (Granikos)’ndan derivasyon kanalı ile tesise su alınacak. Bölgenin zaten çok kıt olan ve yöre halkına yetmeyen tüm su varlıkları maden projesine tahsis edilecek. Bölgede kuraklık artacak.Madenin yaratacağı kirlilik Bayramiç ve Ezine tarım alanlarını, yaşam alanlarını yüzyıllarca tehdit edecek.Köylülerin tarlaları kamulaştırma kararları kapsamında açılan davalarla gasp edilecek.İŞLETME İZNİ USULSÜZAktivistler, şirkete verilen “işletme izni” haritası ile dava konusu revize ÇED Raporu’ndaki haritalar karşılaştırıldığında işletme izni sınırlarının ÇED İzni sınırlarından daha büyük olduğu ve ÇED alanı dışındaki alanların da dahil edildiğine, Bayramiç İlçesi, Hacıbekirler ve Muratlar Köyleri 106/1 ve 229/6 nolu parsellerde yer alan 1. derece sit alanının İşletme izni haritası içinde yer aldığı görüldüğüne de vurgu yaptı:“Şirketin bu durumda yeniden ÇED Raporu hazırlayıp ÇED izni alması gerekirdi. ÇED raporuna aykırı bir işletme izni verilemez. Bu durumda şirketin elindeki işletme izni usulsüz bir şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca, tarlaları için kamu yararı ve kamulaştırma kararı verilen ancak pazarlığa gitmeyi reddeden tarla sahipleri aleyhine açılan kamulaştırma davaları sonuçlanmadan, mülkiyet izinleri tamamlanmadan, işletme izni verilmesi de usulsüzdür.”PROJENİN DURDURULMASI İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEKBölge halkı ve ekoloji örgütleri, ağaç kesimlerinin durdurulması, iş makinalarının alandan çekilmesi ve projenin iptali için mücadelenin sürdürüleceğini, işletme izninin, orman tahsis izinlerinin, Gayri Sıhhi Müessese İzni ve 1. Sınıf İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının, kamulaştırma kararlarının iptali için yeni hukuki süreçleri başlatacaklarını; bu usulsüzlüklere göz yuman ve izin veren tüm kişi ve kurumlar için suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti:“Yerli ve çokuluslu maden şirketlerine tüm yeraltı kaynaklarını peşkeş çeken ve Kazdağları’nın yüzde 79’unu, ülkemizin yüzde 60’ını maden alanı haline getiren, rantı ve karı şirketlere, zararı ve riski halka yükleyen gerici ve işbirlikçi AKP iktidarının uyguladığı madencilik politikalarına karşı ülkemizin her karış toprağını, havasını, suyunu, ormanlarını korumaya devam edeceğiz.Geri dönüşü mümkün olmayan ekolojik tahribatlara ve ekokırıma yol açacak Halilağa Altın Bakır Madeni Projesi’nin ve tüm diğer projelerin iptal edilmesi için sonuna karar mücadele edeceğiz.” (Yeşil Gazete)Halilağa köyü yerlisi 60 yaşındaki Gülferit Güven “Tek amacımız fidanlarımıza dokunmasınlar. Biz terörist değiliz köyümüzü korumak istiyoruz. Önceden bu ormanları devlet korurdu şimdi biz korumak zorunda kalıyoruz. Kafam almıyor. Cengiz defolsun gitsin” ifadelerini kullandı. 65 yaşındaki Zeynep Yıldırım ise, “Cengiz köyümüzden gitsin” dedi ve şöyle devam etti: “Ellerimle diktim, büyüttüm bu ağaçları. Tüm Türkiye bize yardım eli uzatsın. Çam havası olmadan ben yaşayamam. Diri diri bizi mezara gömdüler. Köyümüzü vermek istemiyoruz. Vermeyeceğiz. Altı senedir sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Havamıza suyumuza dokunmasınlar. Bu çamlar kesildiği için kaç aydır yağmur yağmıyor.” Köylü kadınların çağrısı üzerine alana geldiğini belirten Oyuncu Ulaş Tuna Astepe ise şunları kaydetti: “Hacıbekirler köyünün kadınlarının çağrısı üzerine geldim. Uzun zamandır Kazdağları maden ocaklarına direniyor. 6 hektarlık alan 1 milyon ağaç altındaki maden için kesilmek üzere. Buranın insanına söz veriliyor onlar da buraya gelip buna engel olmamızı istiyorlar. Bu toprak Cengiz beyin değil, bizim bile değil insanlığın. Bu yapılana engel olmak için her şeyi yapmalıyız.” “CENGİZ’İ BOĞACAK KADINLARIN ÖFKESİ”35 yıl önce bölgede çıkan orman yangını sonucu yanan ağaçlar yerine kendilerinin ağaçlandırma yaptığını söyleyen köylüler, elleriyle diktikleri ağaçların kesilmesi nedeniyle öfkeli. Köylüler ve yaşam savunucuları, “Cengiz’i boğacak anaların öfkesi” “Cengiz Kazdağları’ndan defol” sloganları attı. (Cumhuriyet)ANKARA ve İSTANBUL’DA EŞ ZAMANLI EYLEMLERAyrıca aynı gün Ankara ve İstanbul‘da da eşzamanlı eylemler yapıldı. Eylemciler tarafından yapılan açıklamalarda; Kazdağları’nda Cengiz Holding tarafından yapılmakta olan orman katliamının hukuksuz ve usulsüz olduğu dile getirilereki hukuktan hâlâ “yürütmenin durdurulması” kararının bir türlü gelmediğini ve Cengiz’in katliamı için kapının açık tutulduğu vurgulanarak Kazdağları’ndaki katliamın durdurulması istendi. Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print