Manisa Turgutlu ilçesine bağlı İzzettin köyündeki biyogaz projesi ile ilgili olarak 13 Temmuz’da Bilirkişi Keşfi yapıldı. Keşifte yer alan 7 kişilik bilirkişi heyetinin keşif raporunu 1 ay içinde hazırlayıp mahkemeye sunması bekleniyor.

Başından beri tartışmalı gelişmelere sahne olan ve yöre köylülerinin istemediği Turgutlu‘ya bağlı İzzettin köyünde kurulmak istenen biyogaz projesi ile ilgili 13 Temmuz Salı günü bilirkişi keşfi yapıldı.  Keşifte yer alan 7 kişilik bilirkişi heyetinin keşif raporunu 1 ay içinde hazırlayıp mahkemeye sunması bekleniyor.

ÇED sürecinin hukuka uygun şekilde gelişmediği şeklinde başından beri eleştirilen İzzettin köyündeki biyogaz projesi ile ilgili olarak yöredeki köylü yurttaşların proje konusundaki rahatsızlıkları ve istekleri üzerine ilçeden bazı yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşu mensupları tarafından “ÇED raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması” talebi ile dava açılması için başvuruda bulunulmuştu. Ancak Manisa 1. İdare Mahkemesi, “dava açma ehliyetiniz yok” diyerek başvuruda bulunan söz konusu kişilerin başvurusunu ve dava açılmasını reddetmişti.

“Şirketlere dokunulmazlık tanınıp, vatandaşa dava açma ehliyeti tanınmaması adalet değildir” şeklinde mahkemenin kararını eleştiren TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) tarafından, Manisa İdare Mahkemesi’nin kararı temyiz edilerek bir üst mahkemede görülmesi için konu Danıştay’a taşınmıştı. Danıştay’ın vatandaşı haklı bulup mahkeme kararını yanlış bularak bozması ve mahkemeden davanın açılmasını istemesi sonucunda, Danıştay’ın kararına uyan Manisa 1. İdare Mahkemesi davanın açılmasını sağlayarak böylece proje ile ilgili 13 Temmuz günü bilirkişi keşfi yapılmasına karar verdi.

KEŞİF ÖNCESİ İZZETTİN KÖYÜNÜ ZİYARET

Keşif günü öncesinde 12 Temmuz akşamı TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) ve bileşeni olan sivil toplum örgütleri temsilcileri ile CHP temsilcilerinin de katılımıyla kalabalık bir heyetle İzzettin köyü ziyaret edildi. Yöre halkından 20-25 dolayında yurttaşın yer aldığı sohbet toplantısında, yurttaşlar köylerinde yapılacak biyogaz tesisi hakkındaki yapılan çalışmalar sırasındaki yaşadıkları rahatsızlıkları ve şikayetlerini anlatırken, zarar görebilecekleri yönündeki endişelerini de dile getirerek, köylerinde biyogaz tesisi istemediklerini belirttiler. TURÇEP temsilcileri de yapılacak olan bilirkişi keşfinin taşıdığı anlam ve önemi konusunda bilgilendirmelerde bulunarak, ayrıca yurttaşların bu şikayetleri ve rahatsızlıkları ile tesisi istemediklerini keşif sırasında bilirkişiler ve hakime de doğrudan ifade etmeleri gerektiğini keşif sırasında bunun da önemi olduğunu belirtti. Köylü yurttaşlar da topraklarına ve söz haklarına sahip çıkmak ve köylerinde bu tesisi istemediklerini söylemek için keşif günü gelerek keşif sırasında hazır bulunacaklarını belirttiler.

KENDİ TOPRAĞINDA SEYİRCİ DURUMUNDA BIRAKILAN HALK

Ertesi günü de keşfi yönetecek hakim ve mahkemece seçilmiş 7 kişilik bilirkişi heyetinin saat 14.00’te gelmesiyle keşif süreci başladı. İzzettin köyünden yurttaşlar ile TURÇEP ve bileşeni sivil toplum örgütü temsilcileri ve davacılar ile avukatları Berna Babaoğlu yanı sıra yöre halkı ve TURÇEP’e destek olarak EGEÇEP bilim kurulundan Erhan İçöz de ile birlikte keşif yapılacak tesislerin yer aldığı bölgede hazır bulundular.

Geniş güvenlik tedbirlerinin alındığı keşfe başlanması öncesinde keşfi yöneten hakim tarafından keşif sürecinin de bir mahkeme gibi görülmesi gerektiğini ve sadece davacı olarak yer alan kişilerle şirket adına şirket temsilcisine söz hakkı verileceğini bildirmesi üzerine, İzzettin köyünden keşfe gelen yurttaşlar keşif mahalline alınmadılar ve keşife katılmak için gelen yurttaşlar uzaktan herşeyi seyretmek durumunda kaldı. Ancak yurttaşların şikayet ve endişeleri ile köylerinde biyogaz tesisi neden istemedikleri davacılar arasında olan TURÇEP temsilcileri ve avukatları Berna Babaoğlu tarafından bilirkişi heyeti ve hakime anlatıldı.

VERİMLİ TARIM ARAZİLERİ SANAYİ TESİSLERİ İÇİN FEDA EDİLEMEZ

Ayrıca ÇED raporunun eksik ve yetersiz olduğu vurgulanarak, bu durumun çevre ve insan sağlığı açısından taşıdığı sakıncalar da belirtilerek, ÇED raporunun iptal edilmesi ve proje ile ilgili yürütmenin durdurulması istendi. Tesisi kurmak için yapılan yer seçiminin yanlış olduğu, verimli tarım bölgelerinin yine tarım amaçlı kullanılması için korunması ve sanayileşme baskısı altına sokulmaması gerektiği, bulunulan bölgenin hem bakanlık hem de Anayasa Mahkemesinin gündeminde olan “Gediz Havzasını Koruma Eylem Planı” kapsamında yer alan bir bölge olduğu konuları da ifade edildi.

Zeytincilik yasasına göre kurulacak tesis ile zeytin ağaçları arasında 3 km.den az mesafe olmaması gerekirken, zeytinliklere 100-150 metrelik uzaklıkta tesis kurulmasının yasaya aykırılık oluşturduğu, sulama kanalı olarak kullanılan tahliye kanalı ile Ilıcak deresinin hemen dibinde ve Gediz Nehri’ne bu kadar yakın mesafede tesis kurulmuş olmasının yer seçiminin ne kadar yanlış olduğunu gösteren diğer örnekler olduğu da bilirkişi heyeti ve hakimin dikkatine sunuldu. Yapılan sunum sırasında, Türkiye gerçeğinde verimli tarım arazilerinin sanayi tesisleri için feda edilmesi ve bu nedenle oluşan tahribatlara Türkiye ekosisteminin daha fazla tahammülü kalmadığı da örneklerle anlatıldı. Şirket adına söz alan şirket sahibi de konuşmasında tesisi ve projeyi savunmaya çalışarak, yöneltilen eleştiriler ve yapılan itirazların dayanaksız olduğu iddiasında bulundu.

Keşfin son bölümünde ise tesisin içi gezildi ve keşifte bulunan bazı bilirkişiler Gediz Nehri ile sondaj çalışmaları yapılan bölgede saha ve zemin incelemesi yaptılar. Saha incelemesinin de yapılmasından sonra, tutanakların imzalanması ile keşif tamamlandı.

Mahkeme tarafından seçilen 7 kişilik bilirkişi heyetinin kendi uzmanlık alanları ile ilgili keşif raporunu 1 ay içinde mahkemeye sunması bekleniyor. Bundan sonra da mahkeme projeye karşı açılan dava hakkında bilirkişi raporuna göre karar verecek. TURÇEP’ten edinilen bilgiye göre; bu arada bazı köylü yurttaşların da davaya müdahil olarak katılmak istedikleri, önümüzdeki  günlerde de müdahil olacakları öğrenildi.