Başındandan itibaren tartışma konusu olan proje Kanal İstanbul için mahkeme, dikkat çeken bir karara imza attı. TEMA Vakfı’nın Kanal İstanbul için 2021’de yapılan plan değişikliğine karşı açtığı dava, idare mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme bilirkişi raporunu dikkate almadı.

2011 yılından beri Türkiye’nin gündeminde olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın proje” ifadesiyle tanımladığı ‘Kanal İstanbul’a karşı başlatılan hukuk mücadelesinde yeni bir karar çıktı. TEMA Vakfı’nın Kanal İstanbul için 2021 yılında yapılan plan değişikliğine karşı açtığı dava, idare mahkemesi tarafından reddedildi.

TEMA Vakfı, ulaşım ihtiyacını karşılamak için düzenlenen projede amaç dışına çıkılarak lüks yaşam alanlarının planlandığı, projenin içme suyu havzasında tahribat yaratacağı, ekosisteme yönelik planda hassasiyet gösterilmediği gerekçeleriyle Kanal İstanbul Projesi’nin iptaline ilişkin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı.

Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da davanın, menfaat yokluğu nedeniyle usulden, projenin hukuka uygun olması nedeniyle de esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme, kararında bilirkişi raporunu dikkate almadı. Söz konusu davada bilirkişi, TEMA Vakfı’nın itirazlarını haklı bulmuş ve hazırladığı raporla da bu projenin şehircilik esaslarına aykırı olduğunu teyit etmişti.

KAMU YARARINA AYKIRILIK

İstanbul Bölge İdare Mahkemesinde görülen dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda ise dava konusu plan değişikliğinin planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı olduğu belirtildi.

Davayı değerlendiren mahkeme, dosyaya konu planlama alanına ait onaylı çevre düzeni planında değişikliğe gitmek için yeterli teknik ve nesnel gerçeklerin oluştuğunu belirterek, “Kanal İstanbul Projesi’nin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve tekniklerine uygun olduğu kanaatine vararak, bilirkişi raporunu dikkate almayıp, davanın reddine hükmetti.

YERLEŞİM KUZEYE YÖNELDİ

TEMA Vakfı’ndan yapılan açıklamada ise dava sürecinde hazırlanan bilirkişi raporlarına dikkat çekilerek şu değerlendirmede bulunuldu:

“Raporlarda; orman, tarım, mera ve içme suyu havzalarına girmek pahasına, yerleşim yerlerinin kuzeye yönlendirildiği tespit edildi ve şehircilik esaslarına aykırı olduğu bildirildi. Bu tespit ve uyarılara rağmen İstanbul İdare Mahkemesi son kararında; bilirkişi raporunu, uzman görüşlerini ve bilimsel çalışmaları dikkate almayarak davanın reddine karar verdi.”

Açıklamasında ayrıca karar vericilere de çağrı yapan TEMA Vakfı, karara tepki göstererek “Bilimin yol göstericiliğini ve hukukun üstünlüğünü göz önüne alarak kamu yararına karar almaya ve İstanbul’un kalan son doğal alanlarını korumaya davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet’e konuşan Kuzey Ormanları Savunması’ndan Banu Uzdeper ise, “Kanal İstanbul projesi açıklandığından bu yana hem İstanbul’dan hem de çeşitli şehirlerden meslek odaları, demokratik toplum kuruluşları, İBB, dernekler dava açtı. Bu davalara atanan bilirkişiler, bilim insanları bu projenin İstanbul’un intihara zorlanması olacağını söyledi. Bu davaların bizzat iktidar eliyle geri itilmesi irade gaspıdır” dedi.