Tarımcılar da endişeli: Koronavirüs krizi kıtlık krizine dönüşmesin!HaberlerSağlıkTarım by Ekoloji Birliği - 4 Nisan 20205 Nisan 20200 Tarım için en kritik ayların yaşadığı bu dönemde gerçekleşen salgın tarımsal üretimi vurdu. Üretici, “Üretim teminat altına alınmazsa gelecek yıl tarım ürünü bulunamaz” uyarısında bulundu. Koronavirüs salgının vurduğu tarım deyim yerinde ise ‘can çekişiyor.’ Üretici hem kendisini koronavirüs salgınından korumak isterken hem de tarımsal üretimi sürdürmeye çalışıyor. Olağan günlerde dahi tarımda artan girdi fiyatları karşısında beli bükülen üretici köylü, olağanüstü bu dönemde tam bir çıkmaz içinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ‘Ekonomik önlem paketi’nde üretici köylü lehine bir destek açıklanmaması üreticinin tepkisini çekerken, üretici “Yıla ve mevsime yayılan bir şey, sonucu da sonraki yıllara yansıyacaktır. Bu yıl üretim teminat altına alınmazsa gelecek yıl tarım ürünü bulunamaz” uyarısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı paketi, “Bugüne önlem yok, şirketleri kurtarma önlemi çok” sözleriyle eleştiren Tüm Üretici Köylüler Sendikası Genel Başkanı Sadık Turan, Evrensel’e yaptığı açıklamada “Pakette üretici köylü ve tarım için bir kelime bile yok” dedi.“ŞİRKETLERE VAR, ÜRETİCİYE YOK” Tüm Üretici Köylüler Sendikası Genel Başkanı Sadık Turan şöyle konuştu: “Ekonomik istikrar kalkanından uçak biletine KDV indirimi, otellerde konaklama vergisinin ertelenmesi, otel kiralamaya kolaylık çıktı. İnşaat şirketleri daha çok ev satsın diye kredi kolaylığı çıktı. Bütün önlemler zengini korumak için. Köylü traktörüne yakıt alamaz duruma geldi. İktidar üretici köylü ne koşullarda, hangi zorluk içinde üretim yapıyor bütün bunlara gözünü de kulağını da kapatmış. Sebze ekimi yapılacak fideler toprağa dikilecek köylü fide üretimi yaparken eldiven ve maske kullanırdı şimdi hepsi karaborsa. Koronavirüs nedeniyle maske eldiven fiyatları 10 kata kadar çıktı. Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde sebze üreticisi kardeşlerimiz bu duruma bir önlem alınmasını istiyor.”TANZİM SATIŞ HÂL AKILLARDAGeçtiğimiz yıl soğan ve patateste yaşanan fiyat artışı ve ardından kurulan ‘tanzim satış’ noktalarını hatırlatan Turan, “Şimdi ekim zamanı sadece soğan, patates değil domates, biber, patlıcan gibi çokça ekim yapılacak. Bakın bir koronavirüs salgını herkesi hastaneden önce marketlere, pazar yerlerine yığdı. Herkes önümüzdeki günlerin belirsizliği nedeniyle evine temel gıda maddelerini almaya koştu. Üretici köylü üretsin ki halkımız da yiyebilsin ama bu koşullarda bu çok zor” dedi.Üretici köylünün bankalara olan borçlarının olduğu gibi durduğuna dikkat çeken Turan, “Şirketleri düşünen siyasi iktidarın köylünün kredi kooperatifi ve bankalara olan borçları ne olacak buna bir çözümü yok. Hükümet geçtiğimiz hafta 305 maden sahası ihalesini Resmi Gazete’de yayımladı. Virüs krizini maden şirketleri lehine fırsata çevirdiler ve ülke geneli pek çok tarım alanı, meralar maden şirketlerinin talan ve tahribatına açık hale getirildi” dedi.“Köylerde jandarmalar 65 yaş üstü sokağa çıkmasın diye uyarıp devriye atıyor” diyen Turan şöyle devam etti: “Süt toplama merkezine bu süt nasıl gelecek? 5-10 litre değil ki birine versin göndersin 200 litre sütü olan besiciler var. Ne yapsın ineğini sağmasın mı? Tarım üretimi bir günlük bir şey değil. Yıla ve mevsime yayılan bir şey, sonucu da sonraki yıllara yansıyacaktır. Bu yıl üretim teminat altına alınmazsa gelecek yıl tarım ürünü bulunamaz. Onu bilerek gelecek yılın önlemi alınmalıdır. Üretimin olabilmesi için de tarıma ilişkin desteklerin artırılması ve koruyucu önlemlerin alınması gerekir.”YEM ZAMLANDI, FIRSATÇILAR TÜREDİÖdemiş Ziraat Odasından Mehmet Dinlemez ise “Çiftçilerin kredi borcu ne olacak?” diye sordu. Dinlemez şöyle konuştu: “Neredeyse dükkanlar bile kapandı. Çiftçiler olarak hepimiz borçla yaşayan kitleyiz. Alışveriş yaptığımız pek çok yer kapalı. Yem şirketleri isteklerimize kısıtlı cevap vermeye başladı. 10 günde yem iki defa zamlandı. 15 ton yem istesen 7-8 ton yem geliyor. Herkes virüsten kaynaklı yaşanan krizi fırsata çeviriyor. Üreticinin ürettiği yerinde sayıyor. Gübre zaten zamlı. Artan fiyatlar karşısında çiftçinin, besicinin korunması gerekir. Devlet yem ve gübrede çiftçiye yardımcı olmalı. Çiftçi borçları banka ya da kredi kooperatifi fark etmez faizsiz ertelenmelidir.”BESİCİLER ZORDA!Mardin Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birlik Başkanı Hüseyin Sazan ise “Binlerce, on binlerce hayvanın sütü ne olacak, devlet bir önlem almalı. ‘Yetiştiriciye peynir yapalım daha uzun süre saklama olanağı var’ diyoruz ama biriken peynir ne olacak, bir çözüm üretilmeli. Yetiştirici zorda, destek birkaç yıldır aynı. Koyun başına 25 TL, sürü büyütmeye 100 TL veriliyor. Hayvana verilen ilaç fiyatı artıyor. Yetiştirici yemi yedirecek, bakımı yapacak sonra da satacak ki, geçimini sağlasın. Bu koşullarda hayvanı yetiştirme de, geçinmek de çok zor. Artan yem ve ilaç fiyatlarına önlem alınmalı” dedi.“PARA YOK, ÜRETİM YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”Üretici Lokman Işık da, “Mazot yok, para yok, üretim yapmaya çalışıyoruz ama bu işin içinden nasıl çıkacağız onu da bilmiyoruz. Köylünün 1 liraya sattığı buğdaydan elde edilen makarnanın yarım kilosu 3-5 liraya satılıyor. Kümeste kullanmak üzere maske alıyordum, yüzlük paket 25 liraydı. Şimdi bir paketi 200 lira olmuş. Makarnacılar, marketler, maske üretip satan koronavirüs sürecini fırsata çevirdiler, yine olan üretici köylüye ve halka oldu” dedi.Tunceli Pertek Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Mak ise köylünün korku içinde olduğunu söyledi. “İlaçlama ve budama dönemi ama yapabilen ve yaptırabilen çok az, işler ortada kaldı” diyen Mak, “Üretimin devamı için Tarım Bakanlığı önlem almalı” dedi. Malatya Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği Başkanı Ergül Günaydın ise yem ve ilaç fiyatlarına önlem alınması gerektiğini belirterek, “Yem desteği sağlanması önemli ayrıca da hastalığı var koruyucu hekimlik aşıları var bunlar da bir yekün tutuyor. En düşük ilaç için 100-150 lira veriyoruz. Yetiştiricilere bu konularda destek sağlanmalı” ifadelerini kullandı.TÜM KÖY-SEN TALEPLERİNİ AÇIKLADITüm Köy-Sen’in talepleri ise şöyle:Tarım üretiminin devam edebilmesi için uçak biletinde KDV indirimi yapan siyasi iktidar üretici köylülerin kullandığı mazottaki ÖTV (özel tüketin vergisi) ve KDV’yi kaldırmalıdır.Dövizdeki artış nedeniyle artan girdi maliyetleri karşısında üretici köylüyü ezdirmemek için ilaç, gübre vb. tarım girdilerinde KDV kaldırılmalıdır.Yem fiyatları düşürülmeli ve hayvancılık yapan üretici köylünün yem alabilmesi için faizsiz yem kredisi verilmelidir.Fideleme, kümes ve ilaçlama gibi ihtiyaç olan yerlerde köylülere eldiven ve maske dağıtılmalıdır.Üretici köylünün kredi kooperatifi ve bankalara olan borçları faizsiz ertelenmelidir.Tarım üretiminde kullanılan elektrik ve tarımsal sulama borçları faizsiz olarak ertelenmelidir.Üretici köylünün üretim yapabilmesi için bu yıla özel faizsiz kredi olanağı sağlanmalıdır.Ekim yapabilmesi için üretici köylüye tohum ve fide dağıtılmalıdır.Tarım desteklerinin kapsamı genişletilmelidir.Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı engellenmeli başta madencilik olmak üzere şirketlerin tarım alanları, meralar, su kaynakları başta olmak üzere tarıma olumsuz etkileri olacak tüm uygulamalar durdurulmalı ve engellenmelidir.Kimi bölgelerde meyve toplanmaya başlayacak başta Urfa olmak üzere çevre illerden mevsimlik tarım işçileri ülkenin dört bir yanına tarlalarda, bahçelerde fide dikmeye ürün toplamaya gelmektedir. Üretici köylü aileleri ve mevsimlik tarım işçilerinin sağlığının korunması kapsamında önlemler alınmalı. Düzenli kontroller yapılmalıdır.İthalat lobilerine izin verilmemeli ve tarım ürünleri ithalatı yapılmamalıdır. Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print