Su Havzalarının Korunması İçin İSKİ’den Danıştay’a BaşvuruBilimEkolojiHaberlerHukukİklimRaporlarSağlık by Ekoloji Birliği - 13 Mayıs 202413 Mayıs 20240 Tarım ve Orman Bakanlığı’nın su havzaları etrafında yapılaşma ve sanayileşmeyi kolaylaştıran yeni düzenlemesi, İSKİ’nin Danıştay’a başvurmasıyla yargıya taşındı. Düzenleme, bilimsel raporlara dayanarak özel hükümlerin değiştirilmesine olanak tanıyor.Tarım ve Orman Bakanlığı’nın su havzalarının çevresinde madencilik, tarım, sanayi ve toplu konut inşaatlarına izin verilmesine olanak sağlayan yeni düzenlemeleri, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından Danıştay’a taşındı.Yeni düzenlemeye göre; içme ve kullanma suyu havzaları etrafında yapılabilecek faaliyetler, acil durumlar göz önünde bulundurularak ve bakanlık tarafından hazırlanan bir raporla esnetilebilecek. Bu, özellikle büyükşehir belediyelerinin kontrolündeki su ve kanalizasyon idarelerinin daha önce belirlediği koruma hükümlerinin göz ardı edilmesine neden olabilir.İSKİ, bu düzenlemenin, mevcut koruma planlarını göz ardı ederek, su havzalarının korunmasını riske atacak belirsizlikler yarattığını ve büyükşehir belediyeleri ile kurumlar arasında yetki karmaşasına yol açtığını belirtiyor.“Görev ve yetki karmaşası oluşturacak”T24’ün aktardığı habere göre İSKİ’nin dava dilekçesinde yapılan değişiklik ile “Doğal afetler, salgın hastalık gibi halk sağlığını tehdit eden durumlar, meteorolojik, tarımsal, hidrolojik kuraklık ile ekosistemin korunmasına ilişkin olarak acilen tedbir alınması gereken hallerde, Yönetmeliğe aykırı olmayacak şekilde mevcut koruma planlarında ihtiyaç duyulan değişikliklere yönelik Bakanlıkça bilimsel rapor hazırlanır/hazırlatılır. Bakanlık revize edilen koruma planına ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alır. Havza koruma planı değişikliği, Bakan onayının ardından havzada yer alan illerdeki yerel bir gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer” şeklinde eklenen 3. fıkranın, uygulamada görev ve yetki karmaşası oluşturacak şekilde belirsiz bir durum oluşturduğu belirtildi.“Açık ve net bir ifade içermiyor”Dilekçede, “… Bakanlık revize edilen koruma planına ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alır…” ibaresinde görüş alınacak kurum ve kuruluşların isimleri belirtilmediğinden uygulamada hataya veya yanlışa yol açabilecek durumlara sebebiyet verebileceği vurgulanırken, değişiklik maddesinde sadece ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınmasının yeterli görülmesinin açık ve net bir ifadeyi içermediğinden mevzuat hazırlama usul ve esaslarına aykırılık oluşturduğu ifade edildi.“Görüş alınıp alınmayacağı belirsiz bırakılıyor”İçme – kullanma suyu havza koruma planlarının bilimsel çalışmalar ile hazırlanması, taslak plan hakkında görüş ve önerilerin değerlendirilmesi görevi ve yetkisi Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerine verildiği hatırlatılan dilekçede, adı geçen değişiklik maddesi ile Su ve Kanalizasyon İdarelerinin görüşünün alınıp alınmayacağının “ilgili kurum ve kuruluşlar” denilerek belirsiz bırakıldığı vurgulandı.“Ne gibi ek tedbirler getirileceği net değil”Yapılan değişikliğin bu haliyle kurumlar arasında görev ve yetki bakımından uygulama karışıklığına sebebiyet verecek nitelikte olduğu dile getirilen dilekçede, ayrıca değişiklik maddesinde belirtilen doğal afetler, salgın hastalık, ekosistemin korunması gibi durumlarda su havzalarının korunmasına yönelik yukarıda belirtilen bilimsel çalışmalara ilaveolarak ne gibi ek tedbirler getirileceği hususunda net ifadeler yer alınmadığı belirtildi.“İstenilen değişikliğin yapılabilmesinin önü açılıyor”Dilekçede, söz konusu düzenleme ile birlikte, koordine yapılmaksızın sadece Bakanlık tarafından hazırlanacak/ hazırlatılacak bir bilimsel rapor ile havza koruma planlarını hazırlayan Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdareleri’nin görüş ve onayı alınmadan istenilen değişiklik yapılabilmesinin önü açıldığı dile getirildi.Söz konusu değişiklik maddelerinin “Havza Koruma Planı”nın bütüncül bakış açısını da bozmakta olup hazırlanacak bilimsel raporu merkezileştirdiği ifade edilen dilekçede, hazırlanacak bilimsel rapora Su ve Kanalizasyon İdareleri’nin öncelik görüşlerinin katılması engellenmiş duruma getirildiği vurgulandı.“Düzenlemenin iptali istendi”“Bilimsel rapor alındıktan sonra ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş alınır” ifadesinin hangi kurum ve kuruluşların kastedildiği net bir şekilde belirtmediğinde uygulamada karmaşaya yol açabileceği vurgulanan dilekçede, şunlar belirtildi:“Bu itibarla 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçme-Kullanma Suyu Havzası Koruma Planı Hazırlanmasına Dair Usul ve Esaslar Tebliğin 5.(1). Maddesine uygun olacak şekilde Değişikliğin 3.Maddesinin 3 numaralı bendinde yer verilen “… İhtiyaç duyulan değişikliklere yönelik Bakanlıkça bilimsel rapor hazırlanır/ hazırlatılır…” ibaresinde sadece “Bakanlıkça” kelimesinin geçmesi Tebliğin 5.(1) ve devamı düzenlemesine uygun düşmemiştir. Ayrıca 2560 sayılı İSKİ Kanunu’nun 20.Maddesi; ‘Kanalizasyon şebekesine verilmesi sakıncalı maddeler ile içme suyu alınan havzaların korunması için gereken tedbir ve düzenlemeler, 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Genel Müdürlükçe çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.’hükmündedir. Bu kapsamda içme suyu havzalarında yönetmelik hazırlama yetkisi Bakanlık uygun görüşü almak kaydıyla İdaremizdedir. Ancak mevcut düzenleme ile bu yetki ihlal edilerek, İdaremiz görüşü alınmadan yapılacak her türlü işlem hem havza bütüncül yönetimi açısından hem de hukuki olarak hatalı sonuçlar doğuracak niteliktedir.”İSKİ, düzenlemenin “Doğal afetler, salgın hastalık gibi halk sağlığını tehdit eden durumlar, meteorolojik, tarımsal, hidrolojik kuraklık ile ekosistemin korunmasına ilişkin olarak acilen tedbir alınması gereken hallerde, Yönetmeliğe aykırı olmayacak şekilde mevcut koruma planlarında ihtiyaç duyulan değişikliklere yönelik Bakanlıkça bilimsel rapor hazırlanır/hazırlatılır. Bakanlık revize edilen koruma planına ilişkin ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alır. Havza koruma planı değişikliği, Bakan onayının ardından havzada yer alan illerdeki yerel bir gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.” şeklindeki 3. fıkrasının hukuka aykırılık nedeniyle iptalini istedi.NE OLMUŞTU?Tarım ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan “İçme-Kullanma Suyu Havzası Koruma Planı Hazırlanmasına Dair Usul ve Esaslar Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”, 6 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.Yürürlüğe giren düzenleme ile birlikte, içme ve kullanma suyu havzalarını korumaya yönelik bilimsel araştırmalar ve halkın katılımı göz önünde bulundurularak belirlenen özel hükümleri yok sayan kritik bir düzenleme kararı alındı. Düzenlemeyle birlikte, doğal afetler, salgın hastalık, kuraklık gibi durumlarda bakanlık tarafından hazırlanacak bir rapor ile birlikte belirlenen özel hükümler değiştirilebilecek. Buna göre, içme-kullanma suyu havzalarının çevresinde maden ve tarım faaliyetlerine, toplu konut ve otel yapımlarına, sanayi tesisi kurulmasına tek bir raporla izin verilebilecek. Konuyla ilgili düzenlemede şu ifadeler yer aldı:“Doğal afetler, salgın hastalık gibi halk sağlığını tehdit eden durumlar, meteorolojik, tarımsal, hidrolojik kuraklık ile ekosistemin korunmasına ilişkin olarak acilen tedbir alınması gereken hallerde, Yönetmeliğe aykırı olmayacak şekilde mevcut koruma planlarında ihtiyaç duyulan değişikliklere yönelik Bakanlıkça bilimsel rapor hazırlanır/hazırlatılır.”Tıklayınız: Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan kritik düzenleme: Su havzalarının çevresinde tek bir raporla maden faaliyetine ve sanayi tesisine izin verilebilecek, toplu konut yapılabilecek Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print