Buradasınız
Ana Sayfa > Bildiriler > Salihli Çapaklı’da biyogaz şirketi için vatandaşın arazilerine el konulması protesto edildi

Salihli Çapaklı’da biyogaz şirketi için vatandaşın arazilerine el konulması protesto edildi

Salihli Çapaklı köyünde biyogaz şirketi için vatandaşın arazilerine el konulması protesto edildi. Acele kamulaştırma kararını protesto etmek için Çapaklı köyünde düzenlenen basın açıklamasında bir çok ekoloji örgütü ile sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler Salihli Çapaklı köyünde bir araya geldiler.

Manisa‘nın Salihli ilçesi Çapaklı köyünde zeytinlik ve meyve bahçeleri üzerine yapılması planlanan biyogaz enerji santrali girişimi köylülerin tepkilerine neden olmuştu. Öte yandan Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Salihli’nin Çapaklı köyünü kapsayan ‘Acele Kamulaştırma’ kararlarının yankıları da sürüyor. Ege Biyogaz Elektrik Üretim A.Ş.’nin yapmak istediği Biyogaz Enerji Santral ve Gübre Üretim Tesisi için 5 parsele acele kamulaştırma kararı verilmesine karşı yöre halkı ve Salihli Çevre Derneği tarafından bir etkinlik düzenlendi. 

Çarşamba günü acele kamulaştırma kararını protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasında bir çok ekoloji örgütü ile sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler Salihli Çapaklı köyünde bir araya geldiler. Akhisar, Soma ve Turgutlu’dan gelenler ile, Manisa Tabip Odası, Manisa Barosu ve Çiftçi-Sen’in yanı sıra pek çok STKlar ile ve İzmir’den de katılımların olduğu Çapaklı köyündeki basın açıklamasında 300 dolayında bir kalabalık oluştu. Etkinliğe CHP’nin bölge milletvekilleri CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, Kamil Okyay Sındır yanı sıra Manisa ve İzmir il örgütleri ile Salihli ve Turgutlu ilçe örgütleri de katıldılar. Açıklamada ayrıca Sol Parti il ve ilçe örgütleri ile HDP ilçe örgütleri de katıldılar.

DEVLETİ ŞİRKET GİBİ YÖNETECEĞİZ DERKEN, DEVLETİ ŞİRKETLERE TESLİM ETTİLER

Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Salihli Çevre Derneği başkanı avukat Seçil Ege Değerli konuşmasında “Devleti şirket gibi yöneteceğiz anlayışının ne kadar sakat bir anlayış olduğu bir kez daha görülmektedir. Sonunda devlet şirketlerin egemenliğine teslim edilince, şirketleri memnun etmek için vatandaşın mülküne el konularak mülk edinme hakkı yok edilecek bir noktaya gelindi. Bizlerin geçimlik mülklerimiz onların hiç umurunda değil. Özellikle tesisler için yer olarak havzalar ve sulak alanları tercih ediyorlar, çünkü böylece maliyeti ucuz, karı çok bir işletme sağlamış oluyorlar. Bu kamulaştırmalardan, geçimlik mallara el koymalardan vazgeçilmelidir. Yasal düzenlemeler yapılmadan şirketler fırsatı ganimete çevirme yolundalar. Yenilenebilir enerji politikaları da gözden geçirilmelidir” dedi. Avukat Değerli’nin yaptığı açılış konuşması sonrası yöre halkına destek amacıyla etkinliğe katılanlardan, önce çevre örgütlerinden başlayarak diğer konuşmacılara da söz verildi.

İlk olarak söz alan Ege Çevre Plaformu (EGEÇEP) eş sözcüsü Prof. Dr. Ali Osman Karababa, konuşmasına Çapaklı köyündeki basın açıklamasında oluşan manzara hakkında “Gözyaşartıcı bir tablo” tanımlaması ile başlarken, sözlerini “Buradaki manzara gerçekten gözyaşartıcı. Bu tablo Çapaklı halkının ne kadar haklı ve onurlu bir mücadele verdiğinin de bir göstergesi olmuştur. Toprakları biyogaz şirketi için elinden alınan, bir tek imzayla mülksüzleştirilen yurttaşların da direncini artıracaktır, çünkü asla yalnız olmadıkları da bugün burada sergilenmiştir. Yapılan bir kamulaştırma değil, şirket için halkın mülküne en konulmasıdır” şeklinde sürdürürdü. Prof. Dr. Karababa konuşmasının devamında kurulmak istenen biyogaz projesinin yöreye olumsuz etkileri ve halkın buna karşı haklı olarak topraklarını korumaya çalıştığını ifade etti.

Daha sonra söz alan Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) ve Ekoloji Birliği yürütme kurulu üyesi Metin Sert de kısa bir selamlama konuşması yaparak, yöre halkının haklı bir mücadelede karşı karşıya bırakıldığı mağduriyete ilişkin konuştu. “Salihli Çapaklı köyü halkı bugün burada çok güzel bir şiir vücuda getirdi. Bugünün en güzel şiiridir mazlumların birlik ve dayanışması. Sadece ellerimizi değil, akıllarımızı ve yüreklerimizi de birleştirmemiz gerektiren günlerden geçiyoruz” dedi. Konuşmasında Ekoloji Birliği‘nin selamını da ileten ve yöre halkının yanında olduğunu belirten Sert, “Tarihin en büyük doğa katliamını yaşadığımız bugünlerde, tüm insanı değerler de ayaklar altında çiğnenmek istenirken, doğanın yanı sıra hukukun da katledildiğine ilişkin bir isyan çığlığıdır bugünkü buluşma” şeklinde devam ettirdiği sözlerini Nazım Hikmet’in bir şiiriyle tamamladı.

Döviz ve pankartlarla alanda yerini alan kalabalık topluluğunun sık sık alkış ve sloganlarla eşlik ettiği konuşmalarda, çevre örgütleri, STK’lar, sendika ve meslek örgütleri temsilcilerinin ardından milletvekillleri ve siyasi parti temsilcileri de söz aldılar ve acele kamulaştırma kararını eleştirerek, tarım topraklarının şirketlere peşkeş çekilmesinin asla kabul edilemeyeceğini dile getirdiler.

CHP Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, “Bir şirketin çıkarı uğruna önce jandarma tarafından darp edilen, ardından cumhurbaşkanı kararıyla topraklarına el konulan Salihli Çapaklı’daki vatandaşlarımızın direnişine milletvekillerimiz Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, Kamil Okyay Sındır, il başkanımız Semih Balaban ve ilçe başkanlarımızla birlikte destek verdik. Şirketin arkasında Tayyip Erdoğan olabilir ama biz Çapaklı halkını ezdirmeyeceğiz. Türkiye’nin dört bir yanından herkes buraya geldi. Biz buraya sizlere omuz vermeye, mücadelenizi herkese duyurmaya geldik. Çapaklı’da önce araziyi satın aldılar sonra oraya yol buldular, yoldan o arsaya kadar olan alana acele kamulaştırma kararı çıkardılar. Elimizi vicdanımıza koyalım. Biyogaz tesisi için başka alan yok mu? Köylülerin arazisinde verim düşecek. Bu nasıl bir kamu yararı?” dedi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu da “Salihli Çapaklı köyünde yapılmak istenen biyogaz enerji santrali için önce darp edilen, ardından cumhurbaşkanı kararıyla mallarına el koyulan halkımızın haklı direnişine destek olmaya, havamıza, suyumuza ve toprağımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.


Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

One thought on “Salihli Çapaklı’da biyogaz şirketi için vatandaşın arazilerine el konulması protesto edildi

  1. Balya Koyuneri Köyü Tarım Arazileri Maden Şirketinin Atıklarıyla Yok Ediliyor.

    Balıkesir İli Balya İlçesi Koyuneri Kırsal Mahallesi’nde köylülere ait tarım arazilerini atıklarla dolduran Kömür Şirketine karşı köylü vatandaşların hukuksal mücadelesi devam ediyor.

    Maden Şirketinin atıklarının vahşi depolamanın köye ait sulama göletini doldurduğu, derenin zarar gördüğü ve köylülere ait ekilebilir tarım arazi ve tarlaların sınırlarına kadar gelen pasa çöp dökümü nedeniyle ekim yapılamaz hale gelmesi nedeniyle, köylülerin şirket aleyhine açtığı dava devam ediyor. Edinilen bilgilere göre şirketin köylülerin arazilerini satın alma yoluna giderek şikayetlerin önüne geçme çabalarının devam ettiği ancak köylülerin dede yadigarı topraklarını satmaktan yana olmadıkları kaydedildi.

    Koyuneri Köyü Balya /Balikesir de tarım alanlarının göz göre göre yok edilmesi ve şikayet ve dilekçelere rağmen Balikesir ilgili kamu kurumlarının bu gelişmelere sessiz kaldığı iddia edilirken işletmeci maden şirketinin ruhsat alanında kömür rezervi bulunmadığı halde ruhsatına uygun işlem yapmayan bu şirket hakkında faaliyete son verip ruhsatı iptal etmeli

    Metehan Madencilik Haft.Tic.Ltd.Sti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkça beyanında yer aldığı şekilde dere yatakları dolduramaz genelgesine rağmen Koyuneri Köyü deresini ve alanda bulunan Gölcük Golünü doldurmuş olduğunu beyan eden çiftçiler şirketin burada 2011 yilindan beri kasten kirletme suçunu işlemekte olduğu iddiasında bulunurken şirketin tarım alanlarını köylüden satın alıp Ivrindi Asliye ceza mahkemesi 2017/111 esas sayılı ceza davasında yargılamadan kaçmak için köylülere baskı yaptığı yönünde ithamda bulunuyorlar.

    Yıllardır maden şirketinin ruhsat konusu dışında faaliyet gösterdiğini rezerv olmadığı halde dışardan atık getirip alana döktüğünü resmi kurumlara yaptığı şikayet ve dilekçelere ilgili kamu görevlilerine iletmesine rağmen yanıt verilmediğini belirten Koyuneri Mahallesi sakinlerinden Hazine Avukatı Av. Emine Aygören Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Madencilik Genel Müdürlüğü Migem bu; maden şirketinin ruhsatı var mıdır varsa ruhsatına uygun işlem yapmayan bu şirket hakkında faaliyete son verip ruhsatı iptal etmeli ve Ivrindi Asliye Ceza Mahkemesi 2017/111 Esas sayılı davasına hazine ve tarım alanlarımız ve yok olan dere ;gölcük gölü ve meralar adına Maliye Hazinesi adına Balikesir Muhakemat Müdürlüğü kamu adına davaya katılmalıdır talebinde bulundu.

    Köyün tarımsal mücavir alanlarına kanunsuz vahşi depolama yapıldığını iddia eden Aygören ” Içişleri Bakanligi Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı Migem Genel Müdürlüğü Çevre ve Şehircilik Balikesir Il Müdürlüğü Devlet Su Işleri Balıkesir Il Müdürlüğü Tarim orman ve Köyişleri Il Müdürlüğü nezdinde Balikesir Valiliği nezdinde dilekçelerimize rağmen sorumluluğunu yapmayan kamu personelleri hakkında soruşturma açılmalı ve suçları sabit ve Ivrindi Asliye Ceza Mahkemesinde şikayetim üzerine açılan kamu davasına ilgili kurumların hukui müşavirlikleri ve Maliye ve Hazine Bakanligi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Migem Madencilik Genel Müdürlüğü katılmalıdır.”dedi.

    08-10-2020/BANDIRMA GERÇEK

Bir yanıt yazın

Top