Buradasınız
Ana Sayfa > Bileşen Etkinlikleri > Kazdağları’nda Cengiz Holding’in bakır görünümlü altın madeninin bilirkişi keşfi protestolara konu oldu

Kazdağları’nda Cengiz Holding’in bakır görünümlü altın madeninin bilirkişi keşfi protestolara konu oldu

Kazdağları’nda, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi Projesi için TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği’nin açtığı davanın bilirkişi keşfi tepkiler altında yapıldı. Davacı tarafın keşfe katılma isteği ise hakim tarafından kabul edilmedi. Avukat Burcu Özaydın, projenin 3 köyün su kaynaklarının maden projesi alanında bulunduğunu, Çanakkale ve Bayramiç bölgesini de kapsayacak genişlikte bir alanda içme sularına ağır metallerin karışacağını, tarım ve hayvancılığın duracağını söyledi.

Kazdağları‘nda, Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi Projesi için TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği’nin açtığı davanın bilirkişi keşfi dün (21 Kasım) protestolar altında yapıldı. Davacı tarafın keşfe katılma isteği ise hakim tarafından kabul edilmedi.

Çanakkale Kazdağları’nda, Kanadalı Alamos Gold ve yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin çevreye verdiği tahribatın ardından, Cengiz Holding 2019 yılında Halilağa Bakır Ocağı Tesisini 55 milyon dolara satın alarak, Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi Projesi için çalışma başlatmıştı.

Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi Projesi için TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği’nin açtığı davanın bilirkişi keşfi tepki ve protestolara konu oldu. Cengiz Holding’in bakır madenine karşı TEMA’nın açtığı davanın bilirkişi keşfi gerçekleştirilirken, aynı madenle ilgili açılan diğer iki davanın taraflarının dahil edilmemesi tepkiyle karşılandı.

Projenin iptali için açılan davada, bilirkişi keşfi öncesinde Hacıbekirler köyünde biraraya gelen köylüler, altın madeni açılmasına karşı mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söylediler. “Kazdağları’ndan defol Cengiz”, “Cengiz Holding, Kazdağları’nı terk et” yazılı parkart taşıyan köylüler ve doğa savunucuları, Kazdağları’nın madenlerle zehirlenmesine izin vermeyeceklerini ifade ettiler. 

GARİP ŞEKİLDE YÖNETİLEN BİR KEŞİF SÜRECİ

Keşfin Hacıbekirler Köyü’nden başlaması beklenirken, Muratlar Köyü’nden başlatıldı. Hacıbekirler Köyü’nde bekleyen kalabalık grup, hemen Muratlar Köyü’ne geçti. Davacıların, keşfe müdahil olma isteği bilirkişi hâkimi tarafından reddedildi. Çevreciler ve köylüler, Cengiz Holding’i açtıkları pankart ve dövizler ile protesto etti.

Cengiz Holding’in bakır madeni projesi için üç ayrı dava açıldı. Birinci dava TEMA Vakfı ve Çan Çevre Derneği‘nin, ikincisi; Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Çanakkale İnsan Hakları Derneği, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği, Ayvalık Tabiat Derneği ile 80’in üzerinde vatandaşın katılımcısı olduğu dava, üçüncüsü ise Ziraat Mühendisleri Odası’nın davası. Davalardan ikisi için ara karar verilerek yürütmeyi durdurma kararı TEMA’nın açtığı davaya birleştirildiği için, söz konusu diğer iki davayı açan kurum temsilcileri de bilirkişi keşfine davacı olarak katılmak istedi. Dilekçelerini vermelerine ve talepleri uzun tartışmalara rağmen hakim tarafından kabul edilmeyince, bu tutum protesto edildi.

KAMUOYUNDAN TEPKİ ALMAMAK İÇİN “ALTIN” YERİNE “BAKIR MADENİ” DENİLİYOR

Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan ise, bakır ile altın madenlerinin birlikte yürütüldüğüne dikkat çekerek, “Kamuoyunun tepkisinden kurtulmak için altın yerine bakır deniyor. Bakır görünümlü altın madeni yapmak istiyorlar. Çok büyük bir alan. 5 bin hektarın üzerinde ruhsat alanı, bunun içinde de 600 hektarın üzerinde ÇED alanı var. Bu maden Kazdağları’nı talan edecek projelerden sadece biri. Cengiz Holding’i ve diğer doğa talanı projeleri Kazdağları’nda istemiyoruz” dedi.

YÜZLERCE DÖNÜM ARAZİ, BİNLERCE HEKTAR ALAN YOK EDİLECEK

TEMA Vakfı, Çan Çevre Derneği ve davacılar adına konuşan avukat Burcu Özaydın, “Biz altı tane STK ve 80 yurttaş olarak ayrı bir dava açtık. Bizim davamızda olacağı için bu rapor, bilirkişi keşfine katılmak istediğimizi belirten bir dilekçe verdik ancak, hakim keşfe katılma talebimizi reddetti. Sadece gözlemci olarak katılabildik” şeklinde konuştu. arım ve hayvancılıkla geçinen köylerde bu faaliyetlerin yürütülmesinin mümkün olmayacağını ifade eden Özaydın, şunları kaydetti:

“Temel içme suyu kaynakları maden alanında kalıyor. ÇED raporunda da ‘evet bu köylerin su kaynakları maden alanında ama biz köylere başka yerden su getireceğiz’ deniliyor.  Nereden su getirecekler hiç belli değil. Zaten bu madenin kurulması durumunda yer altı sularına ciddi oranda ağır metaller kimyasallar, zehirler karışacak.  Madenleri ayrıştırmak için siyanür havuzları, yüzlerce metre derine inen cehennem çukurları açılıyor. Yeraltına sularına doğrudan ağır zehirler karışıyor. Sadece bu üç köy değil bütün Ezine ovası, Bayramiç ovacı yeraltına karışan kimyasallardan dolayı zehirlenecek. Ne içme ne kullanma suyu kalacak,  üç köy haritadan silinecek. Köylüler, başından beri bu projeye itiraz ettiklerini istemediklerini belirtiyorlar. Bütün Bayramiç halkı, Çanakkale halkı her yerde ifade etmesine rağmen ısrarla bu proje yapılmak isteniyor. Sadece 15 yıl buradan altın ve bakır madeni çıkarabilmek için bütün bu ovayı dağı, yüzlerce dönem araziyi, binlerce hektarlık alanı yok edecekler.”  

3 KÖY MADEN NEDENİYLE SUSUZ KALACAK

Davanın avukatlarından ve Kazdağları Ekoloji Platformu Eş Sözcüsü Avukat Burcu Özaydın, proje alanının Halilağa, Hacıbekirler ve Muratlar köylerinin içme suyu kaynakları üzerinde bulunduğunu ifade ederek, şirketin de bunu ÇED raporunda kabul ettiğini söyledi. Özaydın, “Madenin Hacıbekirler Köyü’ne uzaklığı 750 metre. Hacıbekirler Köyü’nde yaşanması mümkün değil, bu köy taşınmak zorunda. Halilağa ve Muratlar Köyü de yine maden sahası içinde ve atık havuzlarına çok yakın köyler. Şirket, üç köyün suyunu kullanacağını söylüyor, köylere başka bir kaynaktan su getireceğini ifade ediyor. Ama o suyu nereden getireceğini söylemiyor. Çünkü zaten maden bölgesi, bu bölgenin temel su kaynağı. Başka bir yerden su getirebilmeleri mümkün değil” dedi.

Öte yandan Çanakkale’nin yıllık su ihtiyacının 12 milyon ton, Cengiz Holding’in Kazdağları’ndaki bakır madeni projesi ise yıllık 4.1 milyon ton su kullanacağı ileri sürülüyor.

Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği; yaşama yönelik artan tehditlere karşı, yurt genelinde faaliyet gösteren bir çok ekoloji örgütünün bir araya gelmesi ile 2018 yılında oluşmuştur. Amacı; birlik ve dayanışma temelinde ekoloji mücadelesini yükselterek, daha güçlü şekilde doğayı ve yaşamı savunmaktır.
https://ekolojibirligi.org

Bir yanıt yazın

Top