Çiftçi-Sen: AKP ve şirketler zeytinlik alanlarının talanı için hamle yapıyorBildirilerEkolojiHukukTarım by Ekoloji Birliği - 3 Ağustos 20223 Ağustos 20220 Çiftçi-Sen, zeytinlik alanların talanına yol açacağını vurguladığı madencilikle ilgili yönetmelik hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yetki itirazında bulunduğu bildirildi.Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), AKP ve şirketlerin “zeytinlik alanların talanı için” hamle yaptığını belirterek, “Hukuksuz uygulamalara karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz” çağrısında bulundu.Çiftçi-Sen’den yapılan açıklamada, zeytinlik alanların talanına yol açacağını gerekçesiyle başvuruda bulunulan ve Danıştay Sekizinci Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararı verdiği madencilikle ilgili yönetmelik hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yetki itirazında bulunduğu bildirildi.Danıştay Daireler Kurulu‘nun itirazı kısmen kabul ettiği belirtilen açıklamada, “Kendi geçmiş kararını yok sayan, kamu vicdanını sızlatan bir karara imza atmış, şirketlerin zeytinlik alanları talan etmelerini kolaylaştırmıştır” denildi.“Şirketlerin ve AKP’nin doğanın metalaştırılmasına, zeytinliklerimize, sularımıza, tarım arazilerimize, gıdamıza dönük saldırıları devam edecek” denilen açıklamada, “Enerjimizi toplamalıyız. Ve ısrarla üreticiler, tüketiciler, ekolojistler, çevreciler, kendi kültürüne sahip çıkanlar olarak birlikte olmalıyız. Hukuksuz uygulamalara karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz” ifadelerine yer verildi.Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu imzasıyla yapılan açıklamanın tamamı şöyle:TEHLİKE DEVAM EDİYOR! AKP VE ŞİRKETLER TALAN İÇİN HAMLE YAPIYOR“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 1 Mart 2022’de madencilikle ilgili çıkarttığı yönetmelikle “3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun”u delmeye çalışmış, ÇİFTÇİ-SEN olarak vakit geçirmeden 2 Mart 2002’de bu yönetmeliğin kanuna aykırı olduğunu, zeytinlik alanların talanına yol açacağını belirtmiş ve yürütmesinin durdurulması istemiştik. Danıştay Sekizinci Dairesi talebimizi yerinde bularak Oybirliği ile 20 Nisan 2022 de YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı vermişti. (Sadece bizim başvurumuz değil Yönetmeliğin Hukuksuz olduğuna dair başkalarının yaptığı itirazlar da “Yönetmeliğin Yürütmesini Durdurma” kararıyla sonuçlanmıştı.)Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önce ÇİFTÇİ-SEN’in “bu yönetmelikten zarar görmediği, menfaat ihlali olmadığı” gibi garip iddiada bulunmuş, “davanın ehliyet yönünden reddini” talep etmişti. T.C. Danıştay Sekizinci Dairesi ise verdiği kararla Bakanlığın bu iddiasını geçersiz kılmış ve ÇİFTÇİ-SEN’in Zeytin Üreticilerini ve çiftçileri temsil ettiğini bir kez daha yasal olarak onaylamıştı. Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yönetmelik kısa bir süre için uygulansa bile maden ve enerji şirketlerinin binlerce ağacı katledeceğini, geriye dönüşünün olmayacağını biliyor, şirketlerin isteğini yerine getirmek için yönetmeliğin yürürlükte kalması için elinden geleni yapıyor, bunda da “Kamu Yararı” görüyor.2012 yılında da, Tarım Bakanlığı “Kamu yararı” iddiası ile zeytinliklerin katledilmesini engelleyen yasal engelleri “Kanun Hükmünde Kararname” çıkartarak aşmaya çalışmış, 14 ay yürürlükte kalan bu kanunsuz yönetmelik yüzünden 18.350 dekar zeytinlik alanda 26 adet maden işletmesi faaliyete geçmiş, binlerce ağacı katledilmişti. 14 ay sonra ise Danıştay Daireler Kurulu kararnameyi “Kanunsuz” olduğundan dolayı iptal etmişti.AKP Hükümeti durmak bilmemektedir. Şimdi de bu nedenle Danıştay Sekizinci Dairesi’nin Yönetmeliğin esastan görüşülene kadar vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını da uygulatmamaya çalışmaktadır. Bu nedenle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı “Kamu yararı” söylemine sığınarak karara ve kararı veren Danıştay dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Danıştay Daireler Kurulu ise 2012 yılında almış olduğu kararı ve iptal edilen yönetmeliğin yürürlükte kaldığı süre içinde zeytinlik alanlara, ekolojiye ve kamuya verdiği zararı unutarak, itirazı kısmi olarak kabul etmiş, “itiraza konu Daire kararının, uyuşmazlığın Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerince oluşturulacak Müşterek Kurulca değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere kaldırılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” diyerek, kendi geçmiş kararını yok sayan, kamu vicdanını sızlatan bir karara imza atmış, şirketlerin zeytinlik alanları talan etmelerini kolaylaştırmıştır.Bu yönetmeliğin uygulanması aynı zamanda BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısaca “Köylü Hakları Deklarasyonu ” dediğimiz “Köylülerin ve Kırsalda Çalışan Diğer İnsanların Hakları Birleşmiş Milletler Deklarasyonu”nun da ihlalidir. Deklerasyon’nun 18. Maddesi “Güvenli, Temiz ve Sağlıklı bir Çevre Hakkı”ndan bahseder, Çiftçilerin, içinde yaşadığı çevrenin, topraklarının ve kullandıkları kaynakların üretim kapasitesinin korunması ve muhafazasının temel haklarından biri olduğundan bahseder ve Devletlere “Herhangi bir ayrımcılık yapmadan, güvenli, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını güvence altına almaları” gerektiğini söyler.Kamuoyuna çağrımızdır:Birlikte olduğumuzda güçlü olduğumuzu zeytinliklere yönelik her saldırıda gördük. Biliyoruz ki şirketlerin ve AKP’nin doğanın metalaştırılmasına, zeytinliklerimize, sularımıza, tarım arazilerimize, gıdamıza dönük saldırıları devam edecek, Enerjimizi toplamalıyız. Ve ısrarla üreticiler, tüketiciler, ekolojistler, çevreciler, kendi kültürüne sahip çıkanlar olarak birlikte olmalıyız. Hukuksuz uygulamalara karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz.AKP ve Şirketler; zeytinimize, toprağımıza, suyumuza, tohumumuza, otlak ve meralarımıza DOKUNMA!Gıda Egemenliği Hemen Şimdi’Köylü Hakları Hemen Şimdi!Toprak, Onur, Yaşam.Çiftçi-Sen Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Send email Mail Print Print