CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP’nin ‘7 bölge 7 ilke’ temalı “Doğa Hakları Manifestosu”nu açıkladı. “Doğanın hakları üstün hak olmalıdır” diyen Karaca, ayrıca termik santrallerin açılmasının engellenmesi için mücadele edeceklerini mücadele edeceklerini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, bugün yaptığı bir basın toplantısı ile 81 ilde oluşturdukları Doğa Hakları İzleme Kurulları ile doğa haklarının teslimi ve ‘7 bölge 7 ilke’ çerçevesinde ‘Doğa Hakları Manifestosu’nu basına ve kamuoyuna açıkladı. 

CHP politikalarında doğa hakları konusunda yol haritası niteliğinde hazırlanan kitapçıkta yer alan temel ilkelerin tüm parti örgütleri ve yurttaşlar tarafından esas alınması, farkındalığın artması için çabaladıklarını ifade eden Biçer Karaca, manifestoyu örgütlere, yerel yönetimlere, tüm Türkiye’de 81 ilde oluşturdukları İl İzleme Kurullarına, sivil toplum kuruluşlarına, ilgili meslek odalarına ulaştırılacağını belirtti.

“7 BÖLGE 7 İLKE”

Biçer Karaca manifestoyla ilgili şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi insanın doğa ile olan ilişkisini “doğa hakları” kavramı çerçevesinde ele almaktadır. CHP bu çerçevede, insanı merkeze alan, doğayı insanın mülkü olarak gören, doğal kaynakları sınırsızca ve sorumsuzca tüketen politikaların yerine, doğanın haklarının teslimini ve çevre sorunlarının çözümü için etkin mücadeleyi tüm herkesin görevi olarak kabul etmektedir. Bu görev yaşam hakkının yanı sıra sosyal adalet ilkemizin de bir gereğidir. Daha adil ve eşit bir toplum inşa etmenin ön koşulu, doğa hakları yönünde davranış ve tutum geliştirmek ve çevre adaletini sağlamakla mümkündür.

“7 Bölge 7 İlke” temelinde; doğanın telafisi mümkün olmayan hasarlara uğratılmasının önüne geçmek için doğa haklarının üstün hak olması, iklim krizinin dünyamızın acil çözüm bekleyen sorunu olduğu bilinciyle iklim adaleti çerçevesinde geciktirmeden çözümü, çölleşmeyi sona erdirecek katılımcı su yönetimi politikası, var olmamızın sebebi toprak ananın bütünselliğinin bozulmaması, enerji ihtiyacı bahane edilmeksizin enerji demokrasisi çerçevesinde enerji adaletinin sağlanması, yaşam alanlarımızı savunma mücadelesinde yurttaş katılımcılığının artırılması ve sivil toplum ile dayanışma anlayışıyla karar alma süreçlerinin işletilmesi temel çıkış noktalarımızdır.”

Karaca, ‘7 bölge 7 ilke’ çerçevesinde ‘Doğa Hakları Manifestosu’nu şöyle açıkladı:

“Birinci ilkemiz; doğanın hakları üstün hak olmalıdır. İkinci ilkemiz; iklim krizi ile mücadelede çözüm iklim adaletindedir. Üçüncü ilkemiz; erişilebilir, adil, katılımcı bir su politikası yönetimi ile ancak kuraklığı yenebiliriz. Dördüncüsü; toprak ana bir bütündür, var olma koşulumuzdur. Beşincisi; enerji ihtiyacını enerji demokrasisi ve adaleti ile karşılayacağız. Altıncısı; kuşaklararası sorumlulukla doğal ve kültürel mirasımızdan vaz geçmeyeceğiz. Yedinci ilkemiz; yurttaş katılımcılığı ile karar alıp birlikte yaşatacağız.”

Karaca, Türkiye’nin iklim politikalarında taraf olmadığı uluslararası sözleşmelerin ülkemizde kabulü yönünde adımlarımızı hızlandıracaklarını ve HES’leri dikkat takip edip kar amaçlı değil yaşamsal amaçlı hakça ve katılımcı su yönetimi politikası geliştirmeyi, su kirliliğine kalıcı çözümler üretmeyi taahhüt ettiklerini söyledi.

“EVET OYU VERENLER, SİYASİ BİR TERCİHTE BULUNMUŞLARDIR”

Karaca, Termik santrallerin filtreleriyle ilgili bir soru üzerine ise bu konunun tartışılacak bir yanının olmadığını belirterek, termik santrallerin filtresiz çalışmasına göz yumanların, siyasi bir tercihte bulunduğunu ifade etti. Karaca, “31 Mart yerel seçimlerinde ‘termik santrallerin bulunduğu bölgelerdeki vatandaşların oyuna ihtiyacınız olduğu için mi termik santraller ile ilgili yasa teklifini geri çekiyorsunuz, yoksa gerçekten samimi misiniz’ demiştik. Bugün ortaya çıktı geçtiğimiz günlerde 50’inci madde olarak yasallaşan ve termik santrallerine 2,5 yıl daha süre uzatımına neden olan bu anlayışın o gün oya ihtiyacı vardı. Bugün anladık ki üç beş enerji lobisinin desteklerine ihtiyaçları vardı. Üzülerek ifade etmek isterim termik santrallerin yasallaşmasına ‘evet’ oyu verenler bir tercihte bulunmuşlardır” dedi. 

Karaca, “İnsanların zehirlenmeme hakkını mı savunacağız, yoksa 3-5 enerji lobisinin çıkarını mı savunacağız? Maalesef enerji lobilerinin çıkarları savunulmuş, vatandaşın temiz hava hakkı savunulmamıştır.” şeklinde konuştu.